“BİR ŞEYLER YAPMANIN LÜZUMU VAR…”
Bugün kendimi frenlemek ve öfkeme hâkim olamayarak haddimi aşmamak adına iki haftadır bir okurumuzun fotoğraflayarak gönderdiği konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Biz her okurumuzun her samimi insanımızın görüşüne saygı duyarız. Bu zaten çok açık değil mi? İnternet sayfamızda yazımızın altına her gün onlarca yorum geliyor ve siz değerli okurlarımız beğenmediğiniz her şeyde bizi de çok net eleştirebiliyorsunuz. Haaa ana avrat söven ile kendilerinin bile inanamayacağı iftira atanlara da yayınlamadan cevap yazıyoruz; “açık adresinle gel mahkemede görüşelim ya da bir zahmet yüz yüzü dertleşelim”…
Neyse böylesine özgür bir platform için bakın bir vatandaşımız da mahallesindeki park için neler yazıyordu.
“BİR ŞEYLER YAPMANIN LÜZUMU VAR…”
Bir park düşünün mahallesinde tek olan ve her yaş grubuna hitap edebilen bir park.
Yaşlısından en ufak yaşına kadar tüm vatandaşların içinde bir şeyler bulduğu ve yaşadığı bir mekândır burası. Aslında kentlerin parkları onların imajları olmuştur.
Örneğin Başkent Ankara’daki Kuğulu Park böyle bir yerdir. Yıllardır giderim kuğusunu hiç kaybetmemiş büyüsünü hiç yitirmemiştir. Her dönem kendine bir şeyler katabilmiştir. Oranın yerel idarecileri ve halkı bunu başarabilmiştir aslında.
Bizler ise bu konuda biraz başarısız buluyorum kendimi evet başta kendimi. Yaklaşık on sekiz yıldır bildiğim ve bizzat on beş yıla yakın zamandır yakınlarında yaşadığım bir mekândan bir parktan bahsedeceğim bugün sizlere.
Burası içinde cennet mekan Abdülhamit Han döneminden eserinde bulunduğu tarihi bir mekandır. Tarihi yapan mekanları aslında yaşlanmaları değil midir?...
Yıllara rağmen meydan okuması ve ayakta kalmasıdır belki de. Yurtdışında bunun örnekleri çoktur İngiltere’de Kraliyet parklarından tutun da kişisel parklara kadar tamamı korunmuştur ve yaşatılmıştır. Sizlere bahsedeceğim bu park aslında yavaş yavaş gün geçtikçe kan kaybetmekte ve dönüşmektedir. Değişse iyi belki de dönüşmesi bizleri üzmektedir.
En son Serdar Kalaycı Başkan zamanında yenilenmiş bir parktan bahsediyorum.
Hakkını yememek lazım şimdiki başkanımız da rutin temizlik ve bakım işlerini yürütmektedir.
Her sabah burayı temizleyen arkadaşlar olmasa zannederim içinden geçilemez bir hal alırdı.
Bizler burada yaşayan veya bir şekilde burayı kullanan insanlar öyle çok yıpratıyoruz ki mekânlarımızı inanamazsınız. Üçüncü sınıf dünya ülkesi insanlarında birileri kirletir kimse temizlemez, ikinci sınıf dünya ülkesi insanlarında birileri kirletir birileri sürekli temizler, birinci sınıf dünya ülkesi insanlarında ise birileri hiçbir zaman kirletmez birileri de temizleme ihtiyacı hissetmezlermiş derlerdi, tam da burası için söylenmiş aslında…
Bu parkı iyi kullanamadığımız doğru gerçek hakikat ne derseniz deyin…
Ama insanlar kadar yöneticiler de bundan sorumludur diye düşünüyorum.
Trafo merkezinden başlamak istiyorum. Eskiden daha beride yer alan merkez bir gün aniden şadırvan kenarına kaldırıveriyor. Belli ki bir proje var hesap var insan şunu söylüyor. Denizin altından ulaşım sağlıyoruz ancak bir trafo merkezini aşağıya kot altına yerleştiremiyoruz.
Bu kadar kıymetli bir mekânda bunlar yapılabilir diyorum. Üstelik yürüyüş yolları katlediliyor. Bu park çok işlevli bir park demiştim her yaş grubu hayatın tüm gereklerini burada giderebiliyor. Yürüyor sağlık için oturuyor dinlenmek için dul teyzelerimiz vakit harcıyor kamelyasında sahiplenmiş o kadar ki sizi oradan kaldırabiliyor. Kendi aralarında günler yapıyorlar. Gençler doğum günü kutluyorlar kamelyalardı.
Denebilirdi hemen yanında bir cadde ötesinde millet bahçesi yapılıyor orası daha kapsamlı bir yer olacak buraya gerek yok aslında diye düşünülebilir.
Burası böyle bir yer değil 6 metre caddeleri olan bir mahalle tek okulu var ve okul çıkışında çocukların çokça kullandıkları bir merkez haline dönüşmüş sizler isteseniz de istemeseniz de bazen hanımla derdik şu caminin avlusunu da bu parka dahil etsek ne güzel olurdu derdik. Tarihi mekân demiştim ya Devlet Demir Yollarının bir dönem ambar olarak kullandığı Tantavi Ambarı burayı da bu mekanla kaynaştırsa belediye derken bir gün bir şeyler olmaya başladı. Duyumlarımız restoran olacakmış Ateşbazı Veli Hazretlerinin vefat yıldönümünde festivaller düzenlenecekmiş. Bir kere arkasında okul var; Çocuk Gelişim Uzmanlarına göre okul yakınlarında böyle yemekli mekânların olması uygun olmaz derler.
Bizim önerimiz gerçi sorulmuyor ama söyleyelim dedik. Burası Cumhurbaşkanımızın Millet Kıraathanesine çok uygun bir yerdir diye düşünüyorum etüt merkezi gibi de olabilir. Bir ülkenin 7/24 çalışan kütüphanesi olursa bilgi üretebilir diye düşünüyorum hemen yanı başımızdaki kafeler 24 saat ya da kışın spor aktivitelerinin yapılacağı bir mekân olsa yanı başımızdaki spor komplekslerimizi de yitirmişken (eski stadyum).
Pek çok proje akla geliyor. Yapboz mu oynuyoruz? Muhtarlık yeni yaptık şimdi yıkılacak deniyor. Pek çok masraf yapılıyor, mekân yenileniyor, yemek yeri olacak deniyor doğru mu bilmiyorum. Şunu iyi biliyorum burası küçük bir park ancak sembolleşmiş bir mekân tarihi mekânı da kendi fıtratına uygun parka dâhil edersek zannederim çok daha iyi işler yapmış oluruz… Bir şeyleri kaldırmak ya da yıkmak kolayı ama yenileyip ufak dokunuşlarla tarih katmak daha güzel olur diye düşünüyor ve dile getiriyorum. Soruyorum bu tarihi mekân için ne kadar harcama yapıldı daha ne kadar harcanacak ve bu mekân hemen yanı başındaki parkın sonunu mu hazırlayacak. Şu anda bile yürüyüş yolumuz kullanılamıyor. Araba park alanları da yetersizleşti daha bir sürü şey…
Mahalle küçük ama karakteristik bir mahalle küçük dokunuşlarla sosyal donatı alanları daha iyi hale getirilebilir diye düşünüyorum…”
…………..
Ankara’dan tüm Konya’ya ve dostlarımıza en içten selamlar saygılar ve de hürmetler.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ömür ağaç dalından savrulan bir yapraktır, ne kadar genç olursan ol, sonun kara topraktır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Erkek sürücüleri anlıyoruz kabul ediyoruz da o kibar bakımlı kadın sürücülerin 1 dakika dahi beklemeye tahammülleri olmayarak sürekli korna yapmalarından vazgeçtikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
abdülhamiti parkı bahçeyi, kuşu böceği filan bi kenara bırakalım. bu gazetenin bir yazarı sayıştaya dayandırarak konya bb nin borcu 2.6 milyar lira diyor. bu doğru mu? eğer doğruysa büyük rezalet var demektir
Yanıtla (1) (0)Borçtan niye korkuyorsunuz kardeşim ya, kime borçlu, kamu bankaları veya Merkezi idare iller bankasına. Yarın Merkezi hükümet bi abilik yapar borçları siler geçer gider.Sen merkezden ne kadar para alabiliyorsun ona bak!Bı zamana kadar kendi yağınla kavruldun kim aferin dedi?!
Yanıtla (1) (0)Babasının cebinden i siliyor? Devletin geliri petrol değil ki. Tamamen vergi toplamaya dayalı. Senden alıp oraya sıvıyorlar özetle. Ve iyi okursan borcun nasıl şaibeli işlerle büyüdüğü gözüküyor. masum bir borç değil yani.
Yanıtla (1) (0)kardeşim Rabbim akıl fikir versin. sana başka söyleyecek bir şey bulamıyorum. iki buçuk katrilyon borcu savunan birini gördüm ya daha da bir şeye şaşırmam ben
Yanıtla (0) (0)Eski stad millet bahçesi olacak ama o güne kadar bize uyku durak yok. Aydınlatma direğindeki baz istasyonlarına jeneratörle elektrik sağlanıyor. Evim tam karşısında, 24 saat motor sesiyle yaşamaktayır. Hiçbir yetkili derdimizle ilgilenmedi. Konya şöyle şehir, böyle şehir diyenler gelsin bizim eve, sadece iki saatte canına doyar! Bu arada sayın yazar parklardaki gölgelikler KAMERİYE dir, KAMELYA değil.
Yanıtla (0) (0)Belediyeye 8.000.000 a patladı bu harabe... birileri malını para ettirdi. arada geçinen komisyoncularda vardır. şimdide asfalt dökemeyen borçlu belediye olmuş Meram Belediyesi
Yanıtla (0) (0)yapılacak en iyi iş bu zihniyete yerel seçimlerde güle güle demektir.İsimlerin önemi yok her karış toprağı rant gören hatır gönül ihaleleri ile halkı zarara uğratan spordan basına kadar heryeri arka bahçeye çeviren zihniyet şehrin üzerinden elini çekmelidir.Selçukluda meramda büyükşehirde krediyle maaş öder hale gelmiş satacak savacak gelecek yönetimlere tasarruf edecek bir karış yer bırakmamıştır. para için tarım alanları sit alanları imara açılacak nokta imar düzenlemeleri ile rant çıkarılacaktır.
Yanıtla (3) (0)İndirilmiş dinden uzaklaşıp, uydurulmuş dinlerin ritüellerini yapma çabasıyla her geçen gün yeni eylemlere imza atılıyor. Son zamanlarda da Ateşbaz üzerinden "gasro show" ve tanıtım adı altında "Lezzet Hacısı" kavramı türetildi. Bu ve benzeri kavramlar İslâmî olmayıp çok tehlikeli ifadelerdir. Dikkatli olmak, çocuk ve gençlere doğru kanallardan doğru bilgiler aktarmak gerekir..
Yanıtla (1) (0)