Mükremin Kızılca

Mükremin Kızılca

Filistin ve İslam topraklarının savunması

Filistin ve İslam topraklarının savunması

Müslümanların sahip olduğu topraklar hukuki olarak bir bütün sayılmaktadır. İslam Istılahında buna “Beydatü’l-İslam” denmektedir.

Gaye: Müslümanların ikamet ettiği ve vatan edindikleri bütün topraklar tamamının ortak savunması ve imarı altında olmasıdır.

Bugün dünyada aynı etnik kökene sahip milletlerin bir birlik etrafında toplandıkları bir vakıadır. Ayrıca aynı dine mensup millet ve halklar da bu konuda çeşitli birlik ve beraberlik ortamları oluşturmaktadırlar.

Birleşmiş Milletler cemiyetinin değiştirilemez beş daimi üyelik sistemi diğerlerinin ezilmesine, sömürülmesine ve küçük düşürülmelerine neden olmakta bu durum gittikçe dayanılmaz sonuçlara imza atacağa benzemektedir.

Dünyanın, birkaç milletin hem de tamamı gayrimüslim olan toplumların egemenliğine bırakılması asla düşünülemez. Bu bakımdan Müslüman ülkelerin acil olarak “İslam Topraklarını Koruma Eylem Planı” hazırlanmalıdır.

Böyle bir plana bütün Müslüman ülkeler katılmalı ve İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı” önayak olmalıdır.

İslam topraklarında Amerikan, Rus, Çin ve İngiliz çizmeleri ve postalları görmek istemiyoruz.

Adı geçen emperyalist güçlerin Gazze, Filistin, Afganistan, Irak, Suriye ve Kudüs gibi bütün İslam Topraklarından en kısa zamanda çıkarılması gerekmektedir. Yerlerini ise İİT bünyesinde kurulacak İslam Topraklarını Koruma Ordusu almalıdır.

Bunun için caydırıcı bir güç olmak lazımdır, Müslümanlar nüfusça ve toprak bakımından buna müsaittir. Nüfuz bakımından da müsait hale gelmemiz için hiçbir İslam ülkesinin bu plana hayır dememesi ve beş büyüklere gebe hale gelerek onların emir ve tavsiyelerinden çıkamaz durumda olmaması gerekiyor.

Türklerin, Arapların ve başka halk guruplarının kendi aralarında ayrıca birlik oluşturmalarının bu projeye asla bir zararı olmaz, ayrıca faydası olur.

Çünkü bugünkü BM daimi üyeliğini işgal eden beş ülkede de hâkim korku ayağa kalkan ve dünya düzeninde kadim adalet hakkını isteyen bir Müslüman camiadır.

Gerek bu beş ülke, gerek ayrıca Amerika ve AB ülkeleri Müslümanların daima kendi kapılarına yardım için muhtaç olan milletler olarak kalmasından büyük haz almaktadırlar.

Bu ise Allah’ın bu necip ümmete ve millete yüklediği “Şeref ve izzet” kavramlarıyla asla bağdaşmaz.

Ancak bizim de büyük iç yaralarımız vardır mesela Müslüman devletlerdeki İslamo-fobi batıdakinden daha müzmindir, zira burada bazı Müslümanlar bazı Müslümanlardan korkmaktadırlar.

Hâlbuki İslam ülkelerinde Müslümanların korkmasına gerek yok, çünkü “Müslüman, elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyendir”. Şundan kesinlikle emin olun ki İslam ülkelerindeki İslam korkusu yaşayan Müslümanların korkusunu bertaraf etmeden yabancıların İslam korkusunu hafifletemeyiz.

Ayrıca iman ederek ilme sarılanlardan daha önde kim var ki?

“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” (A. İmran 139)

Her bakımdan en ileride olmanın yolu ilimse ilmin yolu da bıkmadan yorulmadan çalışmak değil midir? İnşirah suresini boşuna mı ezberledik?

“Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. O halde boş kaldın mı, yine kalk yorul. Ancak Rabbine yönel.” (İnşirah 5-8)

O halde İslam Birliğini kurmak ve korumak için büyük bir azimle işin üstüne gidilmelidir. Zaten İlk İslam Konferansı ve İİT kuruluş nedeni Kudüs’ün 1967 yılında İsrail tarafından işgali değil midir?

Osmanlı İmparatorluğunun izmihlali sırasında son bir çare olarak, bütün Müslümanların, dünyanın herhangi bir bölgesinde işgal edilen kendilerine ait toprak parçasını korumanın farz olduğu hususunda fetvalar alınmıştı. Bunun ardından Çanakkale’ye ve Kurtuluş Savaşına katılan ve maddi katkılarda bulunan gönüllü Müslümanlar unutulamaz.

Bütün İslam devletlerinin acilen İslam Ordusunu kurarak sorunlu topraklarının korumasını üstlenmelidir ve batılı ve doğulu sömürgeci güçler ayaklarını İslam Topraklarından çekmelidir.

Bunu başardığımızda İsrail Filistin’i işgale yeltenemeyecek, buna cesaret etse bile verilen bir ültimatomla geriye dönecektir. Bunu başardığımızda ABD, UK ve diğerleri işgal ettikleri topraklardan çekilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mükremin Kızılca Arşivi
SON YAZILAR