Erol Sunat

Erol Sunat

Harç Bitti, İnşaat Paydos!

Harç Bitti, İnşaat Paydos!

 

Zaten zor şer yürüyen, düşe kalka hareket eden, ayakta durmak için yapmadığı fedakârlık kalmayan birçok sektör ve bu sektörleri ayakta tutan insanların karşısına bir buçuk yılı aşan bir süredir Pandemi çıktı.

O yetmedi enflasyon çıktı! O yetmedi, ekonomi çıktı!

Yetmedi deprem çıktı! Yetmedi yangın çıktı!

Yetmedi sel çıktı! Dahası yetmedi fırsatçı denen bela çıktı!

Bu manzaraya can dayanır mı?

Sonrası ne mi oldu?

Harç bitti! Tükendi, mahvoldu, yıprandı, lime-lime oldu, dibe vurdu

Harç ne mi?

Harç; dayanma gücü, moral, umut, birlik ve beraberlik, destek, cesaret vermek, insanların yanında olduğunun sadece laftan ibaret olmadığını gösterme, yaraları sarma…

Bütün bu felaketler var olmadan önce neydi harç? Değişik bir fedakârlık örneğiydi yine…

Bu ülkenin insanlarının içinde olmadığı, bulunmadığı, karışmadığı harç mı vardı?

Bu kadar badireden sonra harç bitti! İşin paydos kısmı başladı.

Paydos demek, ayrılık demekti, veda zamanı demekti, buraya kadar demekti. Artık ne anlarsanız, neye sayarsanız sayın demekti!

 

*****

Harç kıymetinin ne kadar bilinip bilinmediğini sorgulamaya başladı bu dönemde! Çünkü, kıymetinin hem bilinmediği, hem de ne varsa harcın üzerine yıkılmak istendiği gibi bir hisse kapıldı harç. Yine gönlümüzden geçen bu değildi cümleleriyle gelmeler, yalandan harçlarla karşılaştırma yapmalar, yalandan dahi olma gönül almamalar harcı derinden yaraladı!

Bu ülkenin hiçbir zaman harcında olmayanların, olamayacakların, hatta katkıda bulunamayacakların onlar olmasaydı, bu çarklar dönmezdi diye anlatılmaya kalkışılanların gerçek harcı küstürdüğünü, yaraladığını ve kırdığını da da anlayamadı harcı bitirenler!

Oysa, bu ülkenin bitmez, tükenmez harcı vardı!

O harç halen var ve ne hikmettir bilinmez, bir kenarda bekliyor, bekletiliyor!

Yalandan harçlarla yapılan sıvaların tel tel döküldüğünü de göremiyor hiç kimse…

Yalandan harçlarla büyüyende olmaz, yürüyende!

Düşen olur, şaşan olur, tökezleyen olur, yüzü koyun kapaklanan olur, olur da olur!

Yalandan harç üç gün dayanır!

Sonrası üfürükten teyyare selam söylen o yâre!

 

*****

Rakamlarla barışık olan var mı? Doğrudur, bizi yanıltmaz, halimizi en doğru o rakamlar anlatır diyen var mı? Onun içindir ki, rakamlar çiftetelli oynuyor, hiç kimsenin olmadığı sokaklarda, caddelerde meydanlar da…Değil çiftetelli oynamak, kendi kendine halay çekse ne olacak, hakikatlerle bağdaşmadıktan, hakikatleri yansıtmadıktan sonra…

Sonrasında, harç ben bittim deyince, tükendim, yoruldum deyince, neden diye, niçin sormadan hemen yalandan harçlarla döndürülmeye başlamış çarklar!

Nereye kadar mı?

Yalanla yanan mum, nereye kadar yanarsa, nereye kadar giderse diye bir şey olabilir mi?

Dökme suyla değirmen döner mi? Hadi değirmen döndü…Hadi mumlar yandı…

O hale ne derler bilir misiniz?

Çoktan harç bitmiş, inşaat paydos etmiş, köprüler yıkılmış, kalpler kırılmış, yarım elma gönül alma faslına dahi tenezzül edilmemiş, bundan sonrası ancak ve ancak laf-ı güzaf!

 

*****

Bazı sektörler, benden buraya kadar diyorlar. Pandemi döneminin yarattığı yeni sınıf fırsatçı sınıfı. Bu sınıfa sınıf atlamak yetmedi. Zirveye talip. Gözünü çok fazla yükseğe diktiği için, ayakları yerden kesileli de çok oldu. Burun üstü yere çakılması uzun sürmez diyenleri de duymak istemiyor.

Fırsatçılara uyarak, kendi çaplarında fırsatçılık yapma peşinde koşanların şişirdiği piyasalar, bazı sektörlerde fiyatları ateş topuna döndürmüş durumdalar.

Fiyatlar çıktığı kadar çıksın, keyfim yerine gelsin, sefam olsun diye hesap yapma derdine düşen aç gözlüler, gözü doymayanlar, bu gidişat iyi bir gidişat değil bizim elimizde her an patladı patlayacak havasında değiller. Şu an işleri tıkırında, talep sıkıntılı olsa da var. Lakin, talep denen kavram bu hale ne kadar dayanır, ne zaman buraya kadar diyebilir, tahmin çok, konuşan yok!

Bazı sektörler için yolun sonuna gelinmiş gibi görünüyor. Çünkü, tavan yapan fiyatlara karşı bir isteksizlik oluşmaya başladı. Harçlar biteli, paydos zilleri çalalı çok oldu, ancak duymak ve görmek isteyen yok!

Temsilde ve teşbihte hata olmasın, üç liralık bir ürünü 13 kuruşa satanlara, 13 kuruş yetmedi. 23 kuruş istediler baktılar alıcı var, bu sefer 33 kuruş dediler, buna rağmen alan olunca 43 kuruş dediler ve hoşafın yağı kesildi…

Şimdi 33 diyorlar bakan yok, yakında 23 diyecekler soranda olmayacak, 13’e vermeye de kendileri razı olmayacak, araya egolar girecek, gururlar, kibirler girecek sonrası çakılan çakılana…

 

*****

Harcı manen ve madden bitirdik, hayal kırklığına uğrattık demiyor hiç kimse, ancak bu ülkenin harcı olanlar sıkıntılı, buruk, üzgün, kalbi kırık, güvendiği dağlara yağan karlardan dolayı sıkıntısı yüzüne yansımış durumda…

Derdimi çözse, çözse başıma bu derdi açanlar çözer diye bekledikleri ortada yok, yanında değil…

Laflar, açıklamalar, yanınızdayız, geldik işte, durumunuzu gördük ya demeler aç insanların, işsiz insanların, evini-yurdunu kaybetmiş insanların, başlarından türlü felaketler geçmiş insanların önüne bir ekmek getirip koymuyor. Maddi ve manevi kayıplarını karşılamıyor.

Harç bitti mevzusu böyle bir mevzu, güvenin kaybolması, umudun kaybolması, anlatılmaz yaşanır bir burukluk hissedilmesi bu yüzden. İnşaat paydos kısmı ise işin karar aşaması kısmı.

Yarın bunca zamandır, yanımda kim vardı, beni kim dinledi, kim teselli etti, kapımı kim açtı, halimi kim sordu, kim elimden tuttu, kim elini uzattı, kim o sıkıntılar içerisinden çekti çıkardı diye soran insanların alacakları cevaplar, işin paydos kısmının da cevabı olacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR