Ben tam bir “salak ve geri zekalıyım”. Bunu zaman zaman dost sohbetlerinde hep itiraf ederim. Bunu bundan böyle, bizi sadece yazılarımızla takip eden okurlarımız da bilmiyorlarsa bilsinler. Her ne kadar matematikçi olarak yüksek eğitimimi bitirmiş olsam da, siyasetin “rüzgar değil fırtına” olduğu ülkemizde Ankara’sında da, İstanbul’unda da 38 yıldır gazetecilik yapsam da “Konya ve insanımız” denildiği zaman gözüme perde iniyor, saf salak yönüm ortaya çıkıveriyor. Tam bir aptal oluyorum.
……………..
Tabii biz gazetecilerin her yerden, her bilgiden haberdar olmamızda mümkün değil. Birileri canları yandığı zaman bizi uyarır, biz de bilgi sahibi oluruz. Şimdi elimize sağlıkla ilgili resmi belgelerin fotokopisi ulaştı. Bunlar “Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Denetim Hizmetleri Daire Başkanlığı”nın resmi evraklarının fotokopisi. Bu belgeler bize gelinceye kadar bu büyüklerimizin siyaseten kanka olduğu gazetecilere de gitmiş. Onlar bakıp bunları yazamayacaklarını söyleyerek teslim etmişler. Bize gelince okuduk ve birazını yazalım istedik. (Resmi belgenin adını yazamayacaksak biz niye varız ki?) Eğer bunlardan vekillerimizin, İl Başkanlığı’nın haberi yoksa kamu görevimizi yapalım, ya da aksi olur iftira yalan ise hepimiz bilgi sahibi olalım, yok nerede o belge diyen çıkarsa da savcılarımıza hâkimlerimize verelim istedik.
………………     
Mesela ben bazı AK Partili vekillere baştan inanmışımdır. Onların şehir için asla yamukluk yapacağını kabul edemem. Mesela Konya gündeminde bir Numune Hastanesi inşaatı bombası var değil mi? Partisi, cemaati ne olursa olsun hepimiz Numune Hastanesi’nin inşaatının biran evvel bitirilmesini ve hepimiz hastanemizin hizmet vermesini istiyoruz değil mi?
Bu sürece baktığımızda, önce TOKİ ve ilgili bakanlık arasında sorunların yaşanması, o sorunlar aşıldıktan sonra 2 yıl gecikmeli de olsa inşaat başlayacak derken, bu sefer de ihaleyi alan firmanın sorunlu çıkması Numune Hastanesi’nin açılışını başka bir bahara ötelenmesi. Tamamen bürokratik sorunlardan dolayı… Numune Hastanesi inşaatının bitirilememiş olmasını ben de dahil da az kalsın Genel Sekreter’e yüklüyorduk. Cahiliz ya. Bize ne söylense inanırız ya. Sonradan öğrendik Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nin inşaatla ilgili hiçbir yaptırım yetkisi yokmuş. Onlar hastaneyi anahtar teslimi alır işletirmiş. Tüm yük bürokratik engeli kaldıracak siyasilerde imiş. 
……………… 
Bu ve bunun gibi sorunlar Konya’da niye bitmez dedik? Mesela KHBK Genel Sekreterliği için eskisi de yenisi içinde bizim için değerdir. İsimlerinin Ahmet, Hüseyin olması bizi hiç ilgilendirmez. Çünkü Sayın Başbakanımızın şehrinde sorun diye bir şeyi artık kabul etmeyiz. Bizim için isimler değil eserler önemlidir. Ancak buraya bir bakıyorsunuz 14 aylık yapıda gel gitler yaşanıyor. Yetkililer, etkililer adama sormaz mı? “Niye? Ortada ne var? Niye insanlarla oynarsınız? Siz koca koca adamlar böyle yaparsanız aşağıdakiler neler yapar neler?” Öyle değil mi?
……………………
Yani şimdi sıkıntı sadece genel sekreterlikte mi? Hastane başhekimleri ve yöneticileri, eskileri yenileri çok mu rahat? Korkularından ağızlarını açamıyorlar da ondan. Nedense ne sendika, ne parti ne de hastane yönetimi arasında bir birliktelik sağlanamamış durumda. Sendikanın yerli yersiz istekleri, siyasilerin müdahaleleri, işleri düğüm yapmış. Cezaların yerine ödüller verilmiş.
Sağlıkçılar ağlıyorlar ağlıyorlar. İddiaları adam astırır. Ha bu iddiaları olduğu gibi yazacak yürek bizde var mı? Vallahi bende yok. Doğruyu yazdık diye mahkemelerde sürüneceğim, tazminatlar ödeyeceğim, göz altılarına alınacağım, Allah korusun cezaevine gireceğim… Yok hasta olurum daha iyi.
Vallahi kusura bakmayın ben bu işte yokum. Bana ne, isterse şehir yansın! Büyüklerimiz ne yaparsa doğruyu yaparlar. 
Ben bir şey bilmem, hiç bir şey de demedim. İnandığım vekillerden, tekrar altını çiziyorum vekillerin içerisinden inandıklarımdan bir ricam var. Ricamda hasta olan ya da hasta olacak bizler adına, yani vatandaş adına. İhaleler, bürokratlar, müdürleri biz bilmeyiz. Ne olur bizim hastanelerimizi yapın, yapılanları güzelleştirin. Hasta olmayalım sağlıklı olalım. Bakın bugün ülkenin Başbakanı Konyalı. Gelin el ele verelim ve bu tarihi fırsatı kaçırmayalım.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda ama kayadan bile kuvvetli.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Meram Eski Yol’da sol şeridi kapatarak trafiği engellemediğimiz zaman ADAM oluruz.