Erol Sunat

Erol Sunat

MASKE!

MASKE!

Maske konusunda yapılan açıklamaları neredeyse hiç dinlemiyoruz. Maskenin neden ve niçin takılması gerektiği konularına da, fazla aldırdığımız yok. Maskesiz olmaz diyenler, kaliteli maske lazım şayiaları, maske alın amma yedeklerini fazla alın, sürecin ne olacağını kim bilebilir şeklinde ki tevatürler korona ve maskeyi ayrılmaz ikili yaptı geçti!

Maske bir tedbir!  Moda değil!  Maskeli pozlar vermenin zamanı hiç değil!

İş olsun diye takılan, bende maske taktım diye anlatılan, hava atılan, gösteri yapılan, paylaşılan, beğeni ve yoruma açık bir konu diye olaya bakılması, ölüme kadar varacak bir tehlikeye davetiye çıkarmanın bir başka adı!

Uçaklarda herkes maskeli, trenlerde, toplu ulaşım araçlarında da öyle…

Maskeli hayata merhaba dedikten sonra, maskelendik, kendimizi maskeledik. Görünmez maskeleri olanlar, onun üzerine birde görünen maske taktılar! Asıl maskelerini kamufle ettiler!

Böylece ne mi oldu? İşi biraz da reklama ve tanıtıma çevirerek maskenin ve korona denen virüsün de cılkını çıkarttık! Abartma rekorları kırıyoruz!
Korona denen sinsi virüs, pençesini attığı insanlara acımıyor!

Bizim içimizde koronaya, her ne hikmetse ”lay lay lom” bakma eğiliminde olanlar var!

Korkudan kendini eve kapatıp, yiyecek-içecek stoku yapanlar var!

Kimimizde, ey korona, yiğitsen çık meydana, ben buradayım havasında…

Korona-morana vız gelir abi diyenlerimiz var!

Adam diyor ki,”Takarım maskemi, düşerim yola / Bundan sonrasını sen düşün korona!” 

 

MASKEYE GERÇEKTEN İHTİYACI OLANLAR, MAĞDUR DURUMDALAR!

İnsanlar maskeyi neden takar? Neden kendilerini maskelemek işlerine gelir? Neden maskeyle dolaşmak hoşlarına gider?

Bu soruları sormaya başladınız mı mevzu uzar gider!

Korona ve maske birlikte anılmaya başlandığından beri, gerçekten maskeye ihtiyacı olanlar, sağlık nedenleriyle maskesiz dışarıya çıkmaması gerekenler mağdur oldular, mağdur edildiler.

Maskeler kapış kapış satılırken,

İnsanların panik havası estirilerek,

Ne olur ne olmaz,

Yanımızda, elimizin altında bulunsun diye lüzumundan fazla maske aldıkları sır değil!

Ve bu insanlar bayağı bir maske almış olacaklar ki,

Gerçekten maskeye ihtiyacı olanlar maske bulamıyorlar! 

Ver deseniz vermezler!

Var olanı da, yok demekten çekinmezler!

Maske aldınız mı?

Aldık!

Sorması ayıp kaça aldınız?

A…biz sizden elli lira daha ucuza almışız!

Şimdi soralım; Maskeyi daha ucuza aldığına sevinenler, maskeye gerçekten ihtiyacı olanları düşünebilirler mi?

 

“BİR MUSİBET, BİN NASİHATTEN EVLADIR, LAKİN…”

Maske; yok satmaya, maske fiyatları patlamaya başladığında ne oldu biliyor musunuz?

Önce kendi halinde bilinen, aslında ruhunda fırtınalar esen bazı insanlar, koronayla birlikte içlerinde var olan canavarı uyandırdılar,

Yüzlerindeki iyilik ve iyimserlik maskeleri düştü.

Acımazsız,  sözleri ıslık çalan,

Üç kuruşluk maskeyi olabilecek en fahiş fiyata satan,

İnsafsız ve merhametsiz insanlar çıktı ortaya!

Bu manzaradan sonra insanlar konuşmaya başladılar;

Dünyada inanmam!

Yeminle öyle biri değildi!

Fakir-fukara babası diye bilinirdi!

Kaç kişiye yardım ettiğine defalarca şahit oldum!

Diye konuşanlar, maskesi düşmüş, maske fırsatçılarına tanık oldular.

Atalarımız, “Bir musibet, bin nasihatten evladır” diye böyle günleri işaret etmişler!

Etmişler amma, ne musibetten ders çıkarıyoruz, ne de akıllanıyoruz!

Fırsatçıların elini-kolunu kıracak tedbirleri neden alamıyoruz?

Korona’nın can almadığı, ölümle tehdit etmediği, Türkiye gibi risk rüzgarları estirmediği ülke yok.

Ne sınır tanıyor, ne engel!

Girdiği her yerde ise, maskeleri düşürmeye devam ediyor.

İnsanları panik havasına sokarak, korona vurgunu yapanlar, bir başka gezegenden gelmediler!

Özellikle maske konusunda bu vurgunu yapanlar, yaptıranlar bulunamıyor mu?

Denetimler neden yetersiz!

Vergi yüzsüzleri gibi, maske yüzsüzlerini de neden deşifre etmiyoruz?

Neden bu insanların panik havası estirmesine imkan ve zemin hazırlıyoruz!

İnanın bu tedbirler, korona için alınacak tedbirler kadar önemli…

 

DÜŞÜRÜN ARTIK ŞU İNSANLIKTAN YOKSUN OLANLARIN MASKELERİNİ!

Ekonomik krizin salladığı, kimyamızı bozduğu 2018 Ağustos ayı ortalarından bugüne hız kesmeden devam eden zam furyaları yetmedi, birde korona ile gelen zam fırtınası ortalığı kasıp kavuruyor!

Bu milletin çektiği yetmedi mi?

Bu insanların maskelerini daha düşüremedik mi?

Kim bunlar?

Hain arıyorsanız, bu vicdansızlar!

Merhametsiz  arıyorsanız, bu zamları ve fahiş fiyatları yapanlar!

Bu insanların bilinmemesi mümkün mü?

Düşürün artık şu insanlıktan yoksun olanların maskelerini!

Her felakette, bu millet birde bunlarla uğraşmak zorunda kalıyor!

Koyun can derdinde, kasap et derdinde gibi bir durumu o kadar çok yaşadık ki, yeter artık!

Evlerine maske stoklayanlar, stoklaması yönünde teşvik edilenler gerçekten maskeye ihtiyacı olanları, koronadan önce vurup geçtiler.

Biz neden böyleyiz?

Neden böyle yapıyoruz?

Maskesi ancak böyle durumlarda düşen, sözüm ona anlayış abideleri, hoşgörünün örnek insanları neden böyle yaparlar hiç düşündük mü?   

Bu dünya, maskeleriyle dolaşanlarla dolu. Maskeliler o kadar çok çoğaldı ki, yüzünde maske olmayanları, maskesiz dolaşan doğru düzgün insanları seçemez, bilemez, göremez olduk!

Korona insanlardaki maskeyi düşürdü.

Korona, insanımızın istenmeyen, beklenmeyen, tahmin edilmeyen yüzünü gösterdi.

Dost bilinenlerin,

Dost sanılanların,

Dost geçinenlerin,

Dost görünenlerin de maskesi düştü.

Aslında bazı insanlarda, maske çok daha önceden düşmüştü amma, korona düşen maskeleri yerden almaya ne zaman bıraktı, ne de fırsat!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR