Antalya üniversitesinin sahibi olduğu 7.083 kişilik Akdeniz üniversitesi stadyumundayız. Antalya’da maç saatinde tam maç oynanacak bir hava. Zemin futbol oynamaya elverişli çok güzel. Maça iki takım da temkinli, birbirini tartarak başladı. Konyaspor sakin bir şekilde ayağa paslarla pozisyonlar bulmaya çalıştı. Golümüzde 15.dakikada Hasan Kabze’nin şahsi gayretiyle verkaçlar neticesinde bulduk. Bulduğumuz gol organize bir atağın neticesinde atıldı. Antalyaspor ise kenarları kullanarak daha çok uzun toplarla sonuca gitmeye çalıştı. Antalyaspor’un attığı golde Diarra’ya atılan uzun topun arka direğe ortalanması neticesinde defans oyuncularımızın topa müdahale edememesinden kaynaklanan hatalı bir goldü. İkinci yarıya Antalyaspor çok hızlı başladı. 46-48-49.dakikalardaki pozisyonlar Konyaspor’u bayağı bunalttı. Maçın en önemli pozisyonunu 72.dakikada Gekas yakaladı. Kaleciyle karşı karşıya yakaladığı pozisyonda topu avuta atması Gekas gibi bir golcüye yakışmadı. Antalyaspor’a üç puan gerektiğinden teknik direktörleri Fuat Çapa bütün riskleri alarak üçlü forvet Tita, Diarra, İsaac’ın yanına Koray’ı da sürdü. Orta sahasını boşaltan bir takıma karşı baskı yememe adına  hocamızın oyuncu değişikliklerini daha önce yapıp karşılık vermesi gerekirdi diye düşünüyorum. Çünkü saldıran, gol arayan Antalyaspor’un son dakikalarda atacağı bir gole cevap verme imkanımız kalmadığı gibi puandan da olurduk. Maçın en kötüsü hakem Hüseyin Göçek’ti. Maalesef takdir haklarını ev sahibi adına kullandı. Rakibin sarı kartlık pozisyonlarını hep es geçti. Antalyasporlu Uğur İnceman’ın en azından çift sarı karttan atılması gerekirken ancak 80.dakikada o da mecburiyetten sarı kart gösterebildi. Ligin boyu kısaldığından deplasmanda hele en büyük rakibinden puan almak futbolcunun özgüvenini daha da artırır. Üç haftadır yenilmiyoruz; futbolcu para kazanıyor. Kulüp para kazanıyor, taraftar alınan sonuçlardan memnun. O zaman futbolcu kardeşlerim hep beraber sevinmek için bu maçı unutup, zorlu Beşiktaş maçına odaklansınlar.