Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

Şevket amca ve “Konya Yıldızı”

Şevket amca ve “Konya Yıldızı”

Yeni ve güzel insanlarla tanışmak ne güzel.

Yeni arkadaşlar ve yeni dostlar edinmek te öyle.

Size yeni tanıştığım Şevket amcadan bahsetmek isterim.

Hayat hikâyesini anlatmaya kalksam roman olur!

Mütedeyyin ve varlıklı bir aile olarak 1990’lı yıllarda Silvan’dan Konya’ya hicret etmişler. Şevket amca iki oğlunu da okutmuş. Biri hukukçu, diğeri ise gıda mühendisi.

Bu güzel insanlarla dostum Bahri Kılınçel sayesinde tanıştım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Şevket amca 80 yaşında olmasına rağmen hayat dolu, tecrübe sahibi ve soyadı gibi güzel bir insan. Benim en hoşuma gider tarafı ise dindar olması ve olaylara, hayata, insanlara karşı son derece merhametli, saygılı, hoşgörülü bir bakış açısıyla bakarak o şekilde değerlendirmesi.

Vatanını, devletini ve milletini seven bir şahsiyet.

Şevket amca başından geçen bir olayı anlattı. Onun nasıl birisi olduğunu anlamak adına bu hadiseyi sizlerle paylaşmak istedim.

Silvan’da kendi iş yerinde satış yaparken dükkândan içeriye bir çerçici girer. O zamanlar kâğıttan kese kâğıt ile ipli fileler vardı. Toptancı dükkânına giren çerçici, Şevket amcadan 2 kilo kese kâğıdı almak ister. Dükkânda da tek başınadır. Şevket amca komşu dükkâna kese kâğıdını tarttırmak için gittiği sırada çerçici, bir düzine çorabı cebine sokmuş. Şevket amca çerçininin cebinden yarısı sarkan vaziyette çorapları görmüş. Çerçici de bunu sonradan farketmiş ve arabasına giderek yağmurluğunu giyince çoraplar gözükmemiş. Böylece her ikisi de biraz rahatlamışlar.

Şevket amca çerçici den kâğıtların parasını almış. Çerçici biraz uzaklaştıktan sonra arkasından oğlunu göndermiş. Oğlu da, babam “aldığınız çorapların parasını deftere yazayım mı?” diye size sormam için beni gönderdi, demiş. Çerçici, tekrar geri dönmüş ve “be birader sen de bana hiç sormadın ki çorapları, yazmana gerek yok” diyerek dükkândan ayrılmış.

Şevket amca, dükkânından bir düzüne çorap çalan çerçicinin yaptığı bu kötü fiili karşısında ona kendi üslûbunda ve ibretlik bir karşılık veriyor burada. Hırsızı bile çaldığı çoraplar karşısında incitmeyen bir anlayış ve davranış bu.

“Eski toprak” dediğimiz Şevket amca gibi insanlar ne yazık ki “kelaynak kuşları” gibi nesilleri azaldı.

Sivan’dan gelen arkadaşlarıyla birlikte bizleri tanıştıran Şevket amca, Mustafa Azılıoğlu ve diğer dostlarla birlikte Anakara Yolu Üzerinde bulunan Konya Yıldızı Unları fabrikasına giderek bize güzel bir sofra da açtı. Sofra açmak peygamber geleneğidir. Ben açılan o güzel sofradan alacağımı aldım.

 

***

Konya Yıldızı Unları Fabrikası Genel Müdürü olan ve Selçuk Üniversitesi’nden mezun gıda mühendisi İbrahim Güzel’le de tanıştım. Otuz seneden beri Konya’nın ekmeğini yiyen ve yediren, havasını teneffüs eden ve suyundan içen İbrahim Bey, gıda sanayi açısından son derece önemli ve sofralarımızın vazgeçilmez gıdası olan ekmeğin ham maddesi olan buğdaya ve dolayısıyla unlu mamullere el atmış.

İbrahim Bey’le kısa da olsa buğday ve ekmek mevzusuna girdik. Konya’ya yatırım yapmak isteyen sanayicinin problemlerinin çözülmesinden yana olan İbrahim Bey, “Türkiye’de herkes kendi işini düzgün yaparsa biz ülke olarak bu durumda olmayız” diyor.

 

Buğday ve buğdayın özü olan rüşeym ve kepekle ilgili olarak şimdiye kadar ne kadar çok yanlış ve çarpık bilgiye sahip olmuşum ben. Sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısını, konuştuğum ziraat mühendislerinin ağzından duymuştum. Fakat buğdaydaki kepek üzerindeki ilaç kalıntısını ilk defa bir gıda mühendisinin ağzından duymak, beni biraz düşündürdü. İbrahim Bey’le o derin konulara da girdik. Bir başka yazımda değerlendiririm inşaâllah.

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Konya Yıldızı”, şeker hastaları için dünyada ilk defa özel un üretmiş. Konya’da ilk defa bir un fabrikasında böylesine faydalı bir un imal ediliyor.

Slimini unu, diğer beyaz ve kepekli unlara göre glisemik indeksi yüzde 40 daha düşük. Şeker hastalarına ilaç gibi bir un bu aslında. Kullanmalarında büyük yarar var.

“Konya Yıldızı”na “yolları açık olsun” diyoruz.

Konya’yı yönetenlerden, başta şehrimiz olmak üzere ülkemizin yararına daha iyi, daha güzel ve daha büyük yatırımlar yapmak isteyen un sanayicilerimizin önlerinin kesilmemesini arzu ediyoruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR