Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Sıla-ı Rahim ve tarım

Sıla-ı Rahim ve tarım

Sıla-ı Rahim dini bir terminoloji olarak görülse de esas anlamı hısım akrabayı ziyaret etmek ve onlarla görüşmek ve mektuplaşmak; irtibatı devam ettirmek akrabanın kusurlarını affetmek olarak bilinir. 12 yaşında okumak üzere ayrıldığımdan itibaren köyüme bayramlar ve tatillerde gider, meslek hayatıma başladıktan sonra da genelde dini bayramlarda, son yıllarda atalar vefat edince de seyrek gider olduk. Eş-dost, arkadaşlar ancak ya düğün ya cenaze veya arasıra organize edilen buluşma günlerinde bir araya geliyorlar. Hatta bazıları bu anları bile önemsemiyor, sadece iş için sılaya gidiyor.

Hafta sonu köyümde idim. Konya’dan köyüm yaklaşık 300 km uzaklıkta. İlk durağım Kayseri oldu. Belli yaşa gelmiş akrabaları artık kaybediyoruz. Son 1 ay içinde amcakızı, dayıoğlu ve amcaoğlu dahil 3 kişi kaybettik. Amcakızım daha genç, akrabalar arasında en candan olanı idi. Vefatından 1 hafta önce telefonla konuşmuştum, ağır hastalığına rağmen iyileşme ümidini koruyordu. Mevla rahmet eyleye.

Kayseri’yi hep özlerim. Orta ve lise eğitimim orada geçti. Kayseri nüfusu 50 senede 10 kat, gelişmesi belki de 100 kat arttı. Çocukluğumdaki eski Arnavut kaldırımı yolları ve taş binaları artık bende bulamıyorum. Havası ve suyu, yemekleri güzel ve de şivesi özel bu şehri özlememek mümkün değil.

Köyüme geçiyorum. Hasat mevsimi olması münasebetiyle dışarıdan gelenlerde oluyor. İş güç çok. Eskiden çamur ve tozdan geçemediğim köyüme her yerde olduğu gibi önceden yapılan kanalizasyon yanında sel önleme kanalı ve kaldırım taşları da yapılmış. En çok da her biri villa ayarında yapılan 2-3 katlı oldukça modern binalar ile yenilenen ve sayıları artan yeni traktörler dikkat çekici.

Köyümde kuruluşundan itibaren, yeraltı ve yerüstü su bakımından oldukça zengin olduğu için tarım oldukça canlı. Ancak kaynaklar giderek tükeniyor. Hayvan varlığı da oldukça fazla ancak yem sıkıntısı var. Eskiden her evde 2-3 büyükbaş, 10-50 kadar büyükbaş var iken şimdilerde işletme temelli hayvancılık yapılıyor. 20 sene evvel sütü ve eti kendisi için üreten köylüm artık ticari üretim yapıyor. En önemli sıkıntıları tarımda çalışacak eleman ve sulama suyunda azalmalar. Üretici tabiriyle “sulu alanlar kuruyor, kuru alanlar sulamaya açılıyor’. Bu durumda toprak-su-üretim ilişkisi telafisi zor üretim depremlerine sebep olacak gibi görülüyor.

İklim değişiklikleri ile kış ve ilkbaharın ilk aylarında sezonun kurak geçmesi, ilkbahar ve devamında ağır ve sürekli yağışlar ve buna bağlı olarak hububat hastalıkları, devamında aşırı sıcak ve kuraklık, beraberinde önemli sorunları getirdi. Buna bağlı olarak özellikle pas hastalığına karşı mücadele yapılmayan yerlerde hububatta dane verimi ise ortalama değerlerde seyretti. Ancak zayıf ve boş dane hastalıklara bağlı olarak oldukça yüksek oldu. Böylece hububatta beklenen toplam üründe kısmen düşüklük olacak gibi görülüyor.

Üretici hububata verilen fiyattan memnun ancak yukarıda belirlenen problemlere bağlı olarak kalite düşüklüğü alımlarda gerek TMO, gerekse de tüccar nezdinde tartışmalara sebep oluyor. TMO ürünün tamamını almaya hazır da olsa protein ve gluten düşüklüğü olan ve pas kalıntısı yanında tohumda embriyo zararı gıda yanında tohumluk temininde de problemleri beraberinde getiriyor. Üretici önümüzdeki sezon tohumluk temininde zorlanacak gibi. Yıllardır kendi tohumluğunu özel üretimle hazırlayan çiftçinin sorunlarının başka bir yönü gibi duruyor.

Diğer bir konu da çok yerde işçi bulma zorluğu. Köyün yerlilerinin çocukları modern üretime geçse de, yine de işçiye ihtiyaç duyuyor. Bunun ana sebebi bölgesel ürün çeşitlemeleri olması. Bir tarafta bitkisel üretim, diğer tarafta hayvancılık ürünlerinin pazara sunulması. Hayvancılık için yem bitkisi de üretimi üreticiyi zorlamakta ve aynı anda birkaç işçiye ihtiyaç duyulmakta.

İnsanın toprağını özlemesi kadar tabii bir hal yok. Ziyaretler, ikramların samimi olması da ayrı bir lezzet olsa gerek. Özetle Sıla-i Rahim yıl boyu devam eden bir güzelliktir. Sadece bayramlarda olan bir husus değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR