Erol Sunat

Erol Sunat

ZAFER’DEKİ YER SAATİ FELEĞE, ZAMANA, İLGİSİZLİĞE KARŞI PES ETTİ!

ZAFER’DEKİ YER SAATİ FELEĞE, ZAMANA, İLGİSİZLİĞE KARŞI PES ETTİ!

2006 yılının Temmuz ayı ortalarında tamamlanmıştı Zafer yer saati.  Saat kulesi olsa daha iyi olurdu diyenler olduysa da, yer saati Zafer Meydanı’nın tam kalbinde yer alıyordu.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Zafer Meydanı'na yapılmakta olan yer saati tamamlandığında bölgeye ayrı bir güzellik katacak denmişti. Yapım aşamasında ise, ne oluyor, ne bitiyor diye vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edilmişti.

Dönemin Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı, Zafer bölgesinde yapılan çalışmaların bütünü içinde yer alan yer saatinin uzun araştırmalardan sonra yapıldığını belirterek, yer saatinin güzelliğinin çevresindeki granitlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkacağını ifade etmiş, saatin camının takılarak diğer montaj işlemlerinin tamamlandığını, elektrik tesisatlarının da tamamlanmak üzere olduğunu kaydederek, saatin bölgeye ayrı bir güzellik katacağını söylemişti.

O günün şartlarında, yer saati simge bir eserdi. İnsanların yürüyüş alanları üzerinde yer aldığı için, gece ışıklandırmalarıyla dikkatleri üzerinde toplayacak olan saatin, herkesin ilgisini çekeceği anlatılıyordu.  

Saatin üzerindeki cam, 6 ton yük taşıyabilme kapasitesine sahipti...

Saatin teknik özellikleri de, dikkatlerden kaçacak gibi değildi.

Saatin üzerindeki 3.5 cm uzunluğundaki cam, iki parça halinde üretilerek monte edilmiş. 4 metre çapındaki camın çevresine siyah bir granit döşenerek, onun üzerine pirinçten rakamlar yapılmıştı. Saatin içinde 20 tane floresan lamba vardı. Saatin korunması da 24 saat kameralar tarafından sağlanacaktı. Herhangi bir arıza ve elektrik kesintisi ile yaz-kış saati değişikliklerinde ise, saat uydu sistemi ile kendi ayarını kendi yapabiliyordu.

 

YER SAATİ GUİNNES REKORLAR KİTABINA GİRECEK DENİYORDU

Bundan 13 yıl önce, Zafer Yer Saatini hayata geçiren firmanın sahibi, "Mimarımız, aklına gelen bu fikri bizle paylaştı, biz de bunu yapabileceğimize inanarak ilk adımı attık. Bu projemizi belediyeye sunduğumuzda onların da hoşuna gitti. Benim yaptığım araştırmalar sonucu dünyada ilk ve en büyük yer saati olması özelliğini taşıyan bu projemizin çapı 9 metre 80 santimetredir. Teknik çalışmasını 6 ayda tamamladığımız yer saatinin ışık, don, nem ve ağırlıklara dayanıklı olduğunu test ettik ve başarı sağladık. Bugün Zafer Meydanı'nda yer altına hazırladığımız saatle Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi hedefliyoruz" demişti.

Yer saatinin tamamlanma döneminde konuşan firma sahibi, son aşamaya geldiklerini belirterek "Bu saati hazırlamak için yaklaşık 20 kişilik ekibimiz sürekli çalışmalar yaptı. 80 bin YTL'ye mal olan bu saatimize şimdiden yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor. Tamamen bitirdiğimizde saatimizi 24 saat güvenlik kamerası takip ederek koruma altına alacağız" şeklinde konuşmuş, Türkiye'de ve dünyada ilk defa böyle bir çalışma yapıldığını iddia ederek de "Şu anda İzmir, İstanbul, Kayseri gibi Türkiye'nin dört bir tarafından talepler geliyor. Türkiye'de belirli bölgelerde bu saatten yapmayı düşünüyoruz. Bunun yanı sıra İngiltere, Suudi Arabistan gibi ülkelerden de teklifler aldık. Çalışmalarımızı biraz daha geliştirdikten sonra birçok ülkede yer saatini Türk imzasıyla yapacağız" demişti.

Hayli iddialı bir şekilde Zafer Meydanı’na giriş yapan yer saati, Guinness Rekorlar Kitabına giremedi.

 

BİR ZAMANLAR MEVLANA SEVGİ VE HOŞGÖRÜ YÜRÜYÜŞÜ YER SAATİNİN BULUNDUĞU NOKTADAN YAPILIRDI!

Yer saatinin bir başka özelliği daha vardı. 7-17 Aralık Mevlana’yı Anma günlerinde, yapılan Mevlana Sevgi ve Hoşgörü yürüyüşünün başlama noktasıydı. Konya orada toplanır, protokol ve halk hep birlikte, Mehteran eşliğinde, önce Vilayet önüne gelir, oradaki törenden sonra, Mevlana Türbesi önünde yapılan dua ile program devam ederdi.

Yer saati, bu özelliğini 2012 yılına kadar korudu.

7 Aralık 2012 tarihinde,739’uncu Mevlana Uluslararası Anma Törenleri’nin ilk günü gerçekleştirilen yürüyüş öncesi Mevlana ve Şems Tebriz-i’nin 30 Kasım 1244’te Konya’da ilk defa buluştukları ve görüştükleri şimdiki Alaeddin Tepesi’nin karşısında Kuran’da da ‘iki denizin buluştuğu yer anlamına gelen “Meracel Bahreyn” kandili yakılmıştı.

Lale hayatımıza girdikten sonra,  yedi kollu Meracel Bahreyn kandili mi hoşumuza gitmedi, yoksa kandil uyandırmak mı? Sonrasında kandil uyandırmaktan vazgeçip, kaldırdık kandili, yerine Laleli bir ummanların buluştuğunu sembolize eden karşılıklı suların buluştuğunu sembolize eden vatandaşımızın tabiriyle laleye benzer bir heykel diktik ve adına da Mecma-ül Bahreyn dedik. Ve onun önünden Mevlana Türbesine yürümekten de,  her nedense vazgeçtik!

744. ve 745’inci Hz. Mevlana Vuslat törenlerini davet edilen misafirler ve vatandaşın katıldığı, "Şems-i Tebrîzi Türbesi Ziyareti" ile başlayarak, Genelkurmay Başkanlığı Mehter Bölüğü eşliğinde Vilâyet önünden Mevlâna Meydanına "Kardeşlik Yürüyüşü" ve “Selam Vakti” adı verilen yürüyüşlerle başlattık.

Zafer Meydanı Yer saati, akıllarda Mevlana Sevgi ve Hoşgörü yürüyüşlerinin yapıldığı 7 Aralık gününü hatırlattı birçoğumuza. Neden bu yürüyüşün bu denli kısaldığına, Yer saatini başlangıç olarak kabul eden yürüyüşlerin neden kaldırıldığına, ardından Meracel Bahreyn’den devam eden yürüyüşlerden beş yıl sonra neden vazgeçilip, Şems-i Tebrizi Türbesi önünden törenlerin başlatıldığının izahını da şehre ve kamuoyuna henüz izah edemedik!

 

ZAFER YER SAATİ, ADETA BENDEN BU KADAR, BURAYA KADAR DER GİBİ!

Mevlana Sevgi ve Hoşgörü yürüyüşleri, Zafer Yer Saatinin önünden başlatılmasının üzerinden yıllar geçti. En nihayetinde Şems Camiinin önünde kadar gelindi. Gelindi gelinmesine de,  bu gelinme yer saatinin bu özelliğinin fiilen sona ermesi demekti.

Bu ayrılık, yer saatine hiç yaramadı.  Unutuldu, arayanı, soranı nasılsın diyeni kalmamışlara döndü!

Aşırı yağışlarda sel suları kendine yol bulup, saat kaç diye merak edip, yakından bakmak amacıyla indiler saatin içine.

Yer saati arızaya geçti, durdu, kaldı.  

Kimi havuz saati dedi… Kimi kuyu saati…

O eski şatafatlı, ışıklandırılmış haliyle ilgi çeken günlerine veda etti yer saati.

Bir tarihte, üstelik 1 Nisan’da, adeta şaka yaptı. saat kendi kendine 3’te durmuştu.

Gece 03.00’müydü? Yoksa gündüz 15.00 filan mıydı?

Sonunda denildi ki, en azından günde iki kez doğruyu gösteren bir yer saatimiz var! Saate sempatiyle bakanlar, teselliyi bu cümlede buldular!

En son 09.30’da durmuş kalmıştı. Ne zamandan beri böyleydi? Arada kendi kendine çalışıyor muydu? Ne desek yeterli değil! Zafer yer saati, adeta benden bu kadar, buraya kadar der gibi, yalnız, biçare, halsiz, takatsiz, elinden tutanı, çekip kaldıranı bulunmayan bir halde, ilgisiz bakışların, hatta burada ne var diye merak dahi etmeyenlerin üzerinden geçip gittiği bir saat artık.

Artık ne işe yaradığı bilinmeyen, Hiç kimsenin bakıp saatini ayarlamadığı,  saatin kaç olduğuna aldırmadığı bir yer saati o!

Bir zamanların ilgi odağı olan, hakkında olumlu olumsuz bir dünya yorum yapılan, Zafer Yer Saati, ilgisizlikten, bakımsızlıktan zamana karşı pes etmiş durumda.

Yer saatinin, o dillere destan özelliklerinin neden işlemediği, işletilemediği, saatin ayarını uydu sistemiyle kendi kendine yaptığı hikayeleri neredeyse şehir efsanesine döndü gitti.

O yer saati halen, Zafer meydanında duruyor! Saate olanlar olmuş, felek mi, zaman mı, ilgisizlik mi vuran vurmuş, saat 09.30’da durmuştu!

Zafer yer saatiyle bir ilgilenen, bir bakan, bir merak eden, şu saati çalıştıralım diyen olacak mı diyenlerin soruları, 13 yılın hatırına, dileriz konuyla ilgilenenlere kadar ulaşır!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR