Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Akşehirli Din Âlimi Hacı Mustafa Lütfi Efendi

Akşehirli Din Âlimi Hacı Mustafa Lütfi Efendi

TARİHE YOLCULUK (234)

HACI MUSTAFA EFENDİ DİYOR Kİ: “Velhâsıl envâı hıyel ve desâis, türlü türlü vesâit ve vesâil ile insâniyete hizmet etmek fikr ve zannıyla localarına girmiş olan dîndâr ve pâk bir adamı gavır ederler.”

 

Nasreddin Hoca Şenlikleri’nin yapıldığı hafta dolayısıyla Akşehir’i, geçtiğimiz sene HİSDER’in düzenlediği bir gezi dolayısıyla ziyaret etmiş ve bu arada, Akşehir’in din âlimlerinden Harputîzâde Hacı Mustafa Lütfi Efendi’nin Nasreddin Hoca Kabristanı’nda bulunan kabri başında Kur’an tilavetiyle birlikte Fatihalar okumuş, daha sonra Ramazan Olçum kardeşimiz bizi, Hacı Mustafa Efendi’nin torunları ve yakın akrabaları olan hanımefendilerinin hâne-i saadetlerine götürerek tanışmamıza vesile olmuştu.

Akşehir ulemasından Hacı Mustafa Efendi’yle tanışmam ise, Alman feylosoflarından Lois Büchner’in Ahmed Nebil, Baha Tevfik Efendiler tarafından tercüme olunan “Madde ve Kuvvet” nâm eserine reddiye yazan Harputîzâde Mustafa Efendi’nin “Red ve İsbât” adlı kitabını sadeleştirerek yayına hazır hale getiren İbrahim Hakkı Kaynak ve Ali Utku’nun Çizgi Kitabevi yayınları arasında çıkan o eserle oldu.

13_n.jpg

1867’de Akşehir’de dünyaya gelen Mustafa Lütfi Efendi, Konya’daki medreselerde yüksek tahsilini tamamladıktan sonra Akşehir’e geri dönmüş ve babasının İplikçi Medresesinde müderris olmuştur. Akşehir Rüşdiyesi ikinci muallimliğine tayin edilerek burada dört sene hizmet eden Hacı Mustafa Lütfi Efendi, 1908’de II.Meşrutiyetin ilânından sonra Akşehir’den Konya mebusu (milletvekili) seçilmiştir. 1911 yılında meclisin feshi üzerine milletvekilliği sona eren Mustafa Lütfi Efendi, o sene Akşehir Müftülüğüne atanmış, ayrıca Akşehir EvkafKomisyonu başkanlığına getirilmiştir. Aynı zamanda müderrisliğe de devam eden Mustafa Lütfi Efendi, Eylül 1913’te görevden alınmış, 1919’da görece tekrar iade edilmiştir. Mustafa Lütfi Efendi,  14 Ekim 1920 tarihinde İplikçi Camisi karşısındaki medresenin önünde idam edilmek suretiyle  vefat etmiştir.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği, KonTv’nin katkılarıyla birlikte aradan 98 sene geçtikten sonra Akşehirli din âlimi Hacı Mustafa Lütfi Efendi’yi düzenlenen bir kültürel etkinlikle anarak büyük bir vefa örneği gösterdi. Bu bilgi şöleninde Prof. Dr. Önder Kutlu, Prof. Dr. Ali Utku, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Hakkı Kaynak ve ekonomist bürokrat Abdullah Güzeldülger birer konuşma yaptılar. 400 sayfayı geçkin kitabı okumaya başladığımda Hacı Mustafa Lütfi Efendi’ye hayranlığım daha da arttı. Batı’nın materyalist dünya görüşüne ve felsefesine karşı “Red ve İsbât” adlı kitabı kaleme alan Hacı Mustafa Efendi’nin eserinde benim hoşuma giden en önemli bölüm ise, On Dokuzunca Bahis’teki “Farmasonluk” olmuştur. Mustafa Efendi, farmasonluğun hayırlı bir cemiyet olmadığı kanaatini ifade ettiği bu bölümde, red ve isbatla mükellef izahatlar yapıyor.  Sultan Abdülhamid Han’ın son dönemlerinde meydana gelen olaylar ve farmosonların padişaha yönelik Filistin’de bir toprak parçası elde etme ve Yahudileri Filistin’e yerleştirme emellerine karşı II. Abdülhamid’in direnişi söz konusu olduğunda, Mustafa Efendi’nin açıklamaları ise daha bir anlam ve önem arz ediyor.

12_n.jpg

Akşehirli din âlimi Hacı Mustafa Efendi, eserinde “farmason” ile ilgili olarak “Velhâsıl envâı hıyel ve desâis, türlü türlü vesâit ve vesâil ile insâniyete hizmet etmek fikr ve zannıyla localarına girmiş olan dîndâr ve pâk bir adamı gavır ederler.” diyor. Bu hamur daha çok su götürdüğünden daha etraflı bir şekilde farmasonluk konusunu ele alacağımı belirtmek isterim.

Hacı Mustafa Efendi’yi vefatının 100. Sene-i Devriyesinde daha geniş ve muhteşem bir şekilde anılması için verilecek çabaları şimdiden taktirle karşılıyor, Mustafa Efendi’nin mezarını düzenleyerek daha güzel hale getiren Akşehir Belediyesi’ne ve HİSDER yetkililerine teşekkür ediyorum.

 

YARIN: “Ev Erkeği” nasıl olunur?!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR