Erol Sunat

Erol Sunat

Döndük geldik yine suya!

Döndük geldik yine suya!

Konya ovasında, tarımsal sulama problemi her geçen gün kendini daha fazla gösteriyor. Bu konu kapanacak, üstü örtülecek, geçiştirilecek gibi değil.

Dış havzalardan su nasıl gelir?

Olur mu, olmaz mı?

Ekonomik mi, değil mi?

Konya ovası, Türkiye’nin en az yağış alan ovası….

En çok kaçak kuyu bizde…

Düdenler çok…

Obruklar neredeyse yerleşim yerlerini tehdit etmek üzere…

KOP için belli ki, ilk günlerde ki aşkımız ve şevkimiz ortalarda gözükmüyor!

Ovayı tam olarak suladığımızda neler kazanacağımızı dinleyen de yok, kulak veren de!

İnsanların merakı, ilgi ve alakası başka taraflarda…

Tarım hem öksüz, hem yetim bir çocuk gibi…

Ağlasa neden ağladın deniyor, sus bir daha ağladığını görmeyeyim deniyor.

Derdini anlatsa, sıranı bil, şimdi sırası değil, biz senin derdini bilmiyor muyuz, bu ne acele benzeri yaklaşımlar gösteriliyor.

Su diye bağırıyor ova…

Valla diyorlar, o dediğinden bize de lazım!

Olsa dükkân senin!

Ya da, biraz “-ecek” biraz “-acak”, selam olsun kucak kucak!

*****

Rahmetli Demirel’in Konya için öngördüğü Yeşil dosya, Fırat-Karasu ile Kızılırmak-Delisu arasındaki bağlantı değişik versiyonlarıyla ara-ara dile getirilse de, şimdilik kaydıyla bakan da yok, ilgilenen de!

Dönemin Adalet Partisi Konya İl Başkanı olan rahmetli Adnan Ağırbaşlı Ağabey, “Benim siyasi hayatımın da, hayallerimin de özeti olan dosya, o dosya…” demişti.

Konya siyasetinde kaç siyasi aday su diye yola çıktı bilen var mı?

Su diyenleri, tarım diyenleri, ova diyenleri Konya dışında ki illerden aday göstermedik mi?

Rahmetli Adnan Ağabey, aday adaylarına ilk göstereceğim hedef su demişti.

Ve şöyle devam etmişti su konusuna;

“Bunlar bize Allah’ın bir lütfu. Fırat’ın kolu Karasu, Kızılırmak’ın kolu Delisu.

Bu iki suyun çıkış kaynakları arasındaki mesafe 30 km. Bir tünelle bu iki nehri birbirine bağlayacaksınız. Sivas-İmranlı barajı bu iki kolu birleştirmek için ideal bir başka nokta. Aday adayları arasında DSİ Genel Müdürü var. Bu su Kızılırmak vadisiyle Haymana’ya oradan Nevşehir’e, Kayseri’ye ve Konya’ya doğru gelebilir. Bölgenin kaderi buna bağlı.

Bunu kim yaparsa yapsın, eli öpülen insan olur.”

O tarihi hatırlayanlar iyi bilir, dönemin aday adayı olan DSİ Genel Müdürü vekil listesinde kendine yer bulamamıştı!

Velhasıl, su dediler, üzerine bir bardak su içtiler geçtiler!

*****

Beyşehirli Kurukafa Mehmet Efendi’yi hatırlayan var mı?

Ya da o devrin Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa’yı ve bu iş için ayırdığı tahsisatı...

Konya Ovasında ekin yanıyor.

Çiftçi bu gidişle biçer girecek mahsul kalmayacak diye feryat ediyor!

Ova su... su... su... diye inliyor!

Bu inlemeleri, bu feryatları yok mu duyan, yok mu duyacak olan? Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da ambar var, tahıl yok diyeceğimiz bir duruma dileriz gelinmez!

Çünkü, Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası, can çekişiyor, göz göre göre ölüyor.

Yağışların iyiden iyiye azalması…

Bilinçsiz su tüketimi…

Oldukça büyük bir çevre felaketi yaşanması….

Göllerin ve akarsuların kuruması…

Yer altı suları azalması….

Baraj ve göletlerde var olan suyun imdat sinyali vermesi.

Su seviyesinin hemen her yıl bir metre düşmesi…

50 yıl sonrasında Konya havzasını çölleşecek bölgelerin ilk sırasında gösteriyor.

Biz ise su yerine sudan gerekçelerle, su meselesini gündemden düşürmeye devam ediyoruz.

Her geçen gün, her geçen ay, her geçen yıl aleyhimize…

*****

Bir Kurukafa Mehmet Efendi daha acilen çıkması gerek bu topraklardan!

Kurukafa Mehmet Efendi kim mi?

Merak etmeyin korsan falan değil!

Kurukafa kelimesi korsanı falan çağrıştırmasın!

Kurukafa Mehmet Efendi, Konya’dan, Beyşehir’den...

Askerlik yaptığı yıllarda görmüş, bilmiş suyun önemini, Konya ovası için ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini.

Su için bölgede ilk kazmayı vuran o…

Öncü olan o, önder olan o…

Devrin Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa’yı yönlendiren, bu işe eğilmesini sağlayan o…

Ferit Paşa, Sadrazam olduktan sonra, ova için, su için tahsisat çıkaran bir Konya sevdalısı...

Dönemin Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit Han, su meselesinin Konya ovası için ne denli önemli olduğunu görmüş bir sultan...

Konya’nın o dönemde de şanssızlığı, Osmanlı’nın en zor dönemlerinden birinde su meselesine tam olarak ağırlığını verememesi…

*****

Konya birçok projesini, hayalini hep İhtilaller öncesinde kaybetmiş, ötelemiş, bir daha o hayale erişememiş şehirlerden birisi. Su bunlardan en önemlisi…

Her ne kadar yeşil dosya denmese de, dillendirilmezse de, Konya ovasına, dış havzalardan su getirme meselesi güncelliğini ve önemini koruyor.

Ancak, şehrimiz kamuoyunda, hâlâ birinci öncelikli konu su değil!

Tarım şehriyiz diyoruz, Tarım fuarı diyoruz, ancak tarıma hayat veren su meselesine sadece kürsülerde ve yazılı açıklamalarda değiniyoruz. Su meselesine dokunamıyoruz!

Su hayattır desek de, bizler için hayat, belli ki daha başka ilgi alanlarına kaymış durumda…Lakin su meselesi es geçilecek, pas geçilecek, ötelenecek gibi değil. Çünkü; Birkaç yıla kadar, Konya ovasının ve Konya’nın ondan daha önemli bir meselesi olmayacak!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR