Ziya Uysal

Ziya Uysal

DÜNYA MARKASI KONYA

DÜNYA MARKASI KONYA

Konya’yı dünyaca bilinen, marka şehirlerarasına katma hedefi güzel bir düşüncenin ürünüdür. Böyle davranışlar, iddiası olan azimli, kararlı, vizyon sahibi insanlara mahsustur.  Düşünüp ortaya getirenleri tebrik ediyorum. Ancak gerçekleşmesi için belediyelerin bütün birimlerinin, bütün çalışanlarının aynı ideali, aynı azim ve heyecanı taşıması gerekir. Bunun için de bu konunun sürekli gündemde tutulası, ilgili herkese anlatılması gerekir.

Aksi halde sadece pankartlara yazmakla marka şehir olunmuyor. Bu bir süreçtir. Zamanla gündemden düşer, unutulur, sadece pankartlarda kalmış bir slogandan öteye geçmezse, bunun bir alışkanlık haline gelip, her konuya sirayet etmesinden korkmak gerekir. Keşke bu iş Valiliğimizle, vekillerimizle birlikte bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızı da kapsayacak şekilde, kısa, orta ve uzun vadeli planlara bağlansaydı. Çünkü bunun gerçekleşmesi için bu heyecana bütün kamu çalışanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve halkımızın da ortak edilmesi gerekir.

Çok çalışkan, idealist valilerimiz olmuştur. Ama hiçbiri Konya ovasını ağaçlandırmaya muvaffak olamamıştır. Daha doğrusu bu konuya ciddi manada eğilip, yaygın bir ağaçlandırma seferberliğine girişen olmamıştır. Oysa bu da çok zor bir iş değil. Özellikle sulanabilir tarlalarda sadece tarla kenarlarına bile ağaç dikme zorunluluğu getirilse Konya Ovası epeyce yeşerirdi. Yeni doğan çocukların hayırlı evlat olması için besmeleyle bir ağaç, yeni vefat edenin hayrına dualarla bir ağaç, düğünlerdeki dua ve iyi dileklerin kabul olması için düğün vesilesiyle iki ağaç dikilebilirdi. Bir yandan eğitim ve özendirmeyle böyle bir gelenek başlatılırken, bir yandan da valilik, tarımsal destek ödemelerini az da olsa bir miktar ağaç dikme şartına bağlayabilirdi. Bunun için yasa ve yönetmelik gerekiyorsa teklif edilerek, o da yapılabilirdi. Konya dışından şehrimize gelenlerle, yolculuğu esnasında Konya Ovasından geçenlerin bu konudaki iç karartıcı yergileri Konya’nın imajına zarar veriyor.

Şehir içi trafiğini rahatlatmak için çevre yolu diye yaptığımız yollar zaman ilerledikçe çevre yolu olmaktan çıktı, şehrin caddeleri haline geldi. Hemen bütün çevre yollarımız artık şehrin içinden geçiyor ve trafiği sıkıntıya sokuyor. Yakın gelecekte şehir içi trafiğinin İstanbul trafiğinden daha beter olacağı, halka daha büyük zorluklar yaşatacağı şimdiden görünüyor.

Konya’ya girmeden transit geçmek isteyen ağır vasıtalar da, geçecek başka çevre yolu olmadığı için şehir içinden geçmek zorunda kalıyor ve trafiği yavaşlatıyor. Yollarda azami sürat tabelası var, asgari sürat tabelası yok. Saatte 70 Km. hıza kadar izin verilmiş bir yolda keyfi olarak, 20-30 Km. hızla giden araçlar da trafiği aksatıyor. 10 Km. hızla gitmediklerine şükrediyoruz ama buna da bir çare bulunmalıdır. 

Özellikle Şeb-i Arus, süper lig maçları, seçim zamanları gibi şehir nüfusunun arttığı zamanlarda bu sıkıntıyı daha bariz olarak yaşıyoruz. Şehir hudutlarının epeyce dışında, bütün şehirlerarası yolları birbirine bağlayan bir çevre yoluna acil ihtiyaç var. Önceden hazırlanmış çevre yolu planlarımız da mevcut olabilir. Ama yapımı daha fazla gecikirse Konya’nın sakin, huzurlu, düzenli şehir imajına bu gecikme gölge düşürebilir.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü övgüye lâyık çalışmalar yapıyor. Ama belediyenin her bölümünde aynı duyarlılığı göremiyoruz. Örneğin, Huzur Evi önündeki hız kesiciler aylar önce tahrip olmuştu. Aylardır yarısı var, yarısı yok. Susturucusu çıkarılmış araba ve motosikletler özellikle gece 03.00 de şehirde cirit atıyor. Hepsini saymaya gerek yok sanırım. Marka olacak bir şehirde yatırımdan önce hizmet kalitesinin ve kaliteli hizmette devamlılığın sağlanması önemlidir. Çünkü bunun için yatırım gibi büyük maddi kaynak gerekmiyor. Anıt ağaçların belirlenip, korumaya alınması çok güzel. Ama onların doğal hali korunmalıdır. Böylelikle eskiden olduğu gibi onların tepesine kartallar, atmacalar, kumrular tünemeli, akşam karanlık basınca ulu meşelerden guguk kuşlarının sesleri tekrar yükselmelidir. Bu kuşları kaçıran, Meram’dan kanaryaları kaçıran sebepler araştırılmalıdır.

Marka şehirlerde her vesileyle, köstebek yuvası gibi, cadde ve sokaklar sürekli kazılmaz. Cadde ve sokakların altı, içinde insanların rahatça gezebileceği büyüklükte tünellerdir. Elektrik, su, doğalgaz, pis su, temiz su, kanalizasyon, yer altı haberleşme kabloları vs. gibi her şey o tünellerin içindedir. Cadde ve sokaklar, bunların her birinin tesisi, tamiri, bakımı için sık sık kazılmaz, ne yapılacaksa o tünellerin içinde yapılır. Dünya markası şehirlerarasına girmek güzel bir ideal. Ama her yapılanı buna uygun yapmak gerekir. Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Uysal Arşivi

SAPMA

16 Eylül 2019 Pazartesi 00:01
SON YAZILAR