Erol Sunat

Erol Sunat

Giden Dönmez Ki Geri!

Giden Dönmez Ki Geri!

 

Rahmetli Kayahan, “Yemin ettim” isimli şarkısında, “Bir yemin ettim ki dönemem!”  diyordu. Yemin edenler vardı elbet. Yeminlerinden geri dönmeyenlerde oldu. Yemininden dönenlerde, yemin ettiysem ettim diyenlerde!

Cavit Deringöl, unutulmaz Hüzzam bestesi olan “Kim derdi ki biz ayrılacağız” şarkısında nelere vurgu yapıyordu acaba?

Ayrılmaz sanılanlar, iki cihan bir araya gelse ayrılamaz denilenler, yaprak dökümü misali az mı ayrıldılar!

Şair Ahmet Kaçar, “Bilmez biçâre kalpler giden dönmez ki geri” derken, gidenlerin geri dönmeyeceğini kimlere anlattığını nereden bilecekti?

Ölüm hariç, gidenlerin geri döndüğü, pişman olduğu gibi konular hep anlatıldı, dönenlerde olmadı değil amma, geri döndü, yuvasına döndü, onun yeri zaten burasıydı diye anlatılanlarda az yalan olmadı.

Bu anlattıklarımız aşk hikayeleri için değil, sözlerimiz siyasete…

Siyasette değişik bir aşk değil mi?

Sonra aşk olmadan meşk olmaz denmiş!

Sevmeyenin, ilgi duymayanın siyasetle işi ne?

 

*****

Şarkı sözlerinin duygulu dizeleri, başta siyaset olmak üzere hemen birçok yerde dillerden düşmüyor

Kimine dön dediler, bir yemin ettim ki dönemem dedi…

Kimi, kim derdi ki biz ayrılacağız, görüyorsun ayrıldık işte dedi…

Kimi de, giden dönmez ki geri dedi ve dönmedi.

Siyaset yolu çetrefilli bir yol…

Dikenli bir yol…

Engebeli bir yol…

Gemileri yakanlar var!

Ağlayıp ağlayıp bıraktığına geri dönüp de bakanlar var!

Bağrına taş basanlar var!

Partilerimizin manzaraları, gözleri buğulu, hüzünlü insanlarla dolu…

Biz Türk Milleti olarak, zaten duygusal bir milletiz. Siyaset de, önemli bam tellerimizden biri.

İnsanlar, çok sevdiği partisini değiştirmek mecburiyetinde kaldığında, sebep olanlara kızsa da, köpürse de, sonrasında garip bir burukluk çöker içine…

Ardından da, bakmaz artık sağına-soluna, devam eder gider yoluna…

 

*****

Rahmetli Erbakan’ın Milli Nizam’dan, Milli Selamet Partisinden, Refah Partisinden ve Fazilet Partisinden sonra kurduğu son parti olan Saadet Partisi ayakta…

Milli Görüşün içinden çıkan, Ak Parti 19 yıldır iktidarda…MHP ile bir arada olduğu Cumhur İttifakı ile Meclis çoğunluğunu elinde bulunduruyor.

MHP’nin içinden ayrılanlar rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Büyük Birlik Partisini kurdular. 

Daha sonra bir ayrılık daha yaşandı MHP’de. Ayrılanlar Meral Akşener’le İYİ Partiyi kurarak yollarına devam ediyorlar.

Meral Akşener’in İYİ Partisi her geçen gün daha da iyiye giden bir parti olarak, CHP ile bir arada oldukları Millet İttifakının lokomotif partilerinden biri.

Ak Partiden ayrılanlar Gelecek ve Deva Partisindeler… Gelecek Partisinin başında Ak Partide Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu bulunuyor. Deva Partisinde ise, Ak Partinin Ekonomiden sorumlu eski Bakanı Ali Babacan Başkanlık koltuğunda…
Hem Davutoğlu, hem de Babacan, oldukça etkileyici ve sürükleyici isimler.

 

*****

CHP’den ayrılanlar Memleket Partisindeler…Partinin başındaki Muharrem İnce, Türk siyasetinin en renkli simalarından birisi.

MHP’den ihraç edildikten sonra Demokrat Partiye geçen Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Demokrat Partiye bambaşka bir canlılık kazandırmış durumda.

Rahmetli Osman Bölükbaşının ruhu adeta iki siyasimizde yaşıyor.

Bunlardan biri Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, diğeri ise Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt.

Verdikleri örnekler, kürsü hakimiyetleri, hazırcevap yaklaşımları, rahmetli Bölükbaşını hatırlatıyor.

 

*****

Eskiden yuvaya dönüşler yaşanırdı…

Davetler olurdu…

Şimdilerde yine var…

Ancak!

Davet o davet değil…

Yuva o yuva değil…

Görüldüğü gibi, giden geri dönmüyor artık…

 

*****

Seçime doğru, yeni oluşumlar, yeni ittifaklar, yeni arayışlar, ittifaklarda yeni yol arkadaşlıkları olabilir. Siyasette oldukça geçerli olan, “Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” denen o meşhur söz geçerliliğini halen ve aynen muhafaza ediyor.

İşte onun içindir ki, yeni partiler olarak adlandırdığımız partilerden birçok tanıdık ismi, ilk seçim sonrasında Mecliste görmemiz sürpriz olmayacak!

Köprülerin altından çok sular aktı mı?

Hem öyle bir aktı ki, köprüler yıkılmasa da, hasarın ne olduğunu kestirmek güç!

Anlaşılan o ki;

Devran o devran değil!

Sandık o sandık değil!

Seçmen o seçmen değil!

Giden hem geri dönmüyor hem de geri dönüşü çok daha farklı olacağa benziyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR