Yazılarımızı genelde gün içerisinde beklediğimiz çok önemli bir şey yoksa, sabahın erken saatlerinde şehir uyurken yazarız.

Ama dün saat 10 olmuştu. Bir türlü yazıyı yazamıyor, başka şeylerle uğraşıp duruyordum. Kısaca uyuzlanıyordum. Kendimi kandırıyor, oyalanıyordum.

Çünkü kafam karışıktı. Yaş 53 oldu hala bazı şeyleri anlamakta zorlanıyordum. Yazı konusunun en kolayı kent merkezinde görülmese de Meram TOKİ’deki Hatıp’taki kar yağışı, önümüzde sizlerden gelen şikayetler, muhtarlık yarışındaki rekabete rağmen muhtar maaşlarının söylendiği gibi 855 lira değil 536 lira olduğu gibi bir çok konu.

Ve ısrarla yazmaktan kaçındığım siyasi dedikodular.

Xxx

Yok vicdanım rahat etmiyor. Pek çok insanın, hatta okuyucularımızın genelinin hoşuna gitmeyeceğini bile bile yine bunu yazmaya karar verdim.

Xxx

Şahıs olarak gazetecilik yaparken mesleğimizin büyük bir kısmında da çalıştığım medya grubu dolayısıyla yıllarca bir cemaatin içinde kaldım. Cemaatin faydasını gördüm mü? Evet manevi olarak inanılmaz faydasını gördüm. Karşılaştığım pek çok olayda film kopacağı anda cemaat benim için fren oldu. Hem de el freni. Hala buradaki dostlarıma büyüklerime minnet duyarım. Merhum abimiz için yatar kalkar dua eder, hala onun küçük yanlışlarında da (Kurumun maddi sıkıntılarını kastediyorum) kandırıldığına inandığımı ifade ederim.

Peki cemaat-siyaset ve maddiyatta anlamakta zorlandığım konular oldu mu?

Oldu. (Ankara ve İstanbullu yıllarımız)

xxx     

Önceki gün bu şehrin dini kimlikleri ile ön plana çıkmış iki değerli ismi vardı. Her iki isim de eski Milli görüşçü bugün AK Partililerdi.

Bu büyüklerimden birisi sohbetin bir yerinde, Müslümanı tanımlarken, “Müslüman dürüst olmalı, örnek olmalı, cesur olmalı….” derken, “Bizim gençlik yıllarımızda o Mahir Çayanları takip ederken. Bizce makbul bir insan değildi. Ama asılırken bile kimseyi gammazlamadı. Beni falanca adam yönlendirdi demedi. Dimdik durdu, konuştu ve gitti asıldı. Aradan yıllar geçti onu sorgulayan polis arkadaşlardan birisinin tanıdığı ile rast geldik. Sordum, “Konuştururken işkence filan yapmışlar mı?”… Yok tek sert hareket bile yapılmamış. Zaten hukukçu olduğu için ne yaptı ise hepsini tek tek anlatmış. Şimdi Müslümanlara bakıyorum. Menfaat için eğilip bükülüyorlar. Önce Müslümanlığı anlamalıyız. İyi bir Müslüman gibi yaşamalıyız. Ve toplumda örnek insanlar olmalıyız.”

Xxx

Abimizin bu bölümde anlattıklarından aklımda kalanlar bunlar idi. Hepsi de yüzde yüz doğruydu. Ama o dündü. Şimdi düşünüyorum. Biz bu doğrunun neresindeyiz.

Xxx

Yıllar sonra bugün yine cemaat kavgası yapılıyor. Arkadaşlar birbirleri ile küsüyorlar. Kardeşler dargın. Analar babalar çocuklarının durumundan endişeli. Dün bir abimiz tıraş olurken yan koltuktan böyle bir küskünlüğü anlattı. “Çok samimi bir arkadaşım vardı. Artık onunla konuşmuyoruz. Geçen gün dayanamadım aradım, “Oğlum bizim dostluğumuz 17 Aralık’a kadar mıydı?” diye sordum diyordu. O yıllarda da bizim kurumun tek bir suçu vardı cemaatçi idi.

Xxx

Bugün Berkin Elvan’ın ölümü konuşuluyor. Şimdi muhalefeti bir kenara bırakın. Cumhurbaşkanı, bakanlar taziye mesajları veriyor. Veriyor ama benim AK Partili dostlarım “Abi o çocuk DHKP-C’li imiş” diyorlar.

Xxx

Ben beni anlayamıyorum. Allah size kolaylık versin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kapımıza değil, kalbimize vuran buyursun

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Üzerlerinde kurumlarının isimleri yazılı kamyonetler Organize Sanayi Bölgesi içerisinde magandalık yapmadığı zaman ADAM oluruz.