VASİYETİMDİR
72 yaşımı bitirmek üzereyim. Üniversite mezunuyum ve Allah’a şükür ki, henüz aklım başımda. Bu zamana kadar güzel ülkemizin değişik yörelerinde ve bazı yabancı ülkelerde hasbelkader bulundum. Resmi ve özel sektörde çeşitli görevler ve işler yaptım. Bulunduğum yerlerdeki toplumların sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarını araştırdım. Bilhassa hayata, olaylara bakışlarını, düşünce ve yaşam tarzlarını, tercihlerini, toplumsal deneyimlerini, yaşam felsefelerini inceledim.
Edindiğim bilgi ve tecrübelere dayanarak başta yakınlarıma, sonra da beni tanıyan ve sözüme kıymet veren değerli insanlara şunları vasiyet ediyorum:
Asla faizli kredi kullanmayınız. Günah olmasının gerçekten bir sebebi, hikmeti var, hem de çok hayati öneme sahip. Bunu anladığınız zaman iş işten geçmiş olabiliyor.
Çek alın ama çek vermeyin. Çünkü bu ülkede ödenemeyen çekler için çok ağır hapis cezaları var. “Düşmez kalkmaz bir Allah’tır.” Ekonomik krizler gibi sizin gücünüzü aşan, umulmadık sebepler ortaya çıkabilir, çaresiz kalabilirsiniz.
Vade farkı fahiş değilse vadeli mal ve hizmet alın ama vadeli mal satmaktan sakının. Geciken alacaklarınız, yüksek enflasyon sebebiyle sizi zayıf düşürebilir. Hiç tahsil edilemeyen alacaklarınız da yıkılıp gitmenize sebep olabilir.
Yeterli öz sermayeniz yoksa asla kredilere güvenip, yüksek miktarlarda mal üretimini düşünmeyiniz. Bunun yerine bilgi, fikir ve hizmet üretimini tercih ediniz. Aslında en kıymetli sermeyeniz de aklınız, bilginiz, sanatınız, fikriniz ve çalışma gücünüzdür. En risksiz, en kalıcı ve değerli olan da bunlardır. Büyük düşünün ama işinizi yukarıdaki hususları dikkate alarak, onlardan asla taviz vermeden planlayın.
Peygamberimiz “Kanaat en büyük zenginliktir” buyurmuştur. Azla yetinmeyi yani kanaatı öğrenince insan bunun anlam ve önemini daha iyi anlıyor. Tüketim ve alış-veriş bağımlılığından kurtulduğunuz zaman daha hür, daha huzurlu ve daha mutlu olduğunuzu fark edeceksiniz.
İsraftan şiddetle sakınınız. Örneğin raflarda okunmadan duran yığınla kitap, kitap israfıdır ve çok günahtır. İyi durumda olan ikinci el kitabı tercih ediniz. Okuyunca onları siz de satınız veya hediye ediniz.
Çok varlıklı bile olsanız su, enerji, gıda ve zaman tasarrufundan, her gün evden atılan çöpün en aza indirilmesine kadar sürekli israf önleyici ve tasarruf artırıcı önlemler geliştiriniz. Bir Müslüman için bunu yapmak hem dünyada, hem de ahrette mutlu, huzurlu olmanın önemli gereklerindendir. Allah’a emanet olunuz. (Devamı var)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
"Asla faizli kredi kullanmayınız. Günah olmasının gerçekten bir sebebi, hikmeti var, hem de çok hayati öneme sahip. Bunu anladığınız zaman iş işten geçmiş olabiliyor."
Yanıtla (1) (0)Kredi kurumları (BANKALAR-FİNANS KURUMLARI) asla güvenilecek yerler değildir. Bu bir DEVLET BANKASI olsada farketmez.
TEFECİ zihniyetle müşterisinin tabiri caizse(amiyane tabirle) SİDİKLİĞİNİ BAĞLAMADA PİTBUL gibidir. Isırdığı yeri bırakmaz ve asıla asıla koparır. Bazan KENE gibi azar azar emerken zehirleyici olabiliyor. Masraf adı altında kesilen haraçlar gün geliyor dağlar olabiliyor. Ki banka denince vatandaşın aklına kredi ve kredi deninicede faiz gelir. Buna rağmen bankalar kazançlarının %75-80 ini bu haraçlardan sağlar. Bu haraçlar devlet bilgisinde oportinist bir tavırla görmedim-duymadım-bilmiyorum diyerek bankaların sömürmesine zemin hazırlar.
İmzalatılan ama imzalayan tarafından bir kere okunmayan (ama okudum yazdırılan) sözleşmeler çok kilitlere gebedir.
Rothsildlerin dünyada popülerleştirdikleri para kullandırma sistemi modern köleliktir. McKinsey adı altında teğet geçen bu iktisadi terör örgütü Osmanlıyı da parçalayarak israili kurmuştur.
Hepsine LANET OLSUN.
"İsraftan şiddetle sakınınız. Örneğin raflarda okunmadan duran yığınla kitap, kitap israfıdır ve çok günahtır. İyi durumda olan ikinci el kitabı tercih ediniz. Okuyunca onları siz de satınız veya hediye ediniz."
Yanıtla (1) (0)"İyi durumda olan ikinci el kitabı tercih ediniz." Ediniz ama ikinci el kitaplarda kendi arasında farklı farkldır. Mesela bazan iyi durumda olan ikinci el bir kitap sıfır kitaba göre çok uygun olabilir. Bazan da baskısı olmayan ve piyasada nadir olan bir kitabın ikinci eli bile astronomik fiyatlarda olabiliyor.
"Okuyunca onları siz de satınız veya hediye ediniz" konusuda görecelidir. Toplumda sıfır baskısı bulunan bir kitabın ikinci el hediyesi abes karşılanıyor. Saçma ama durum böyle.
Eğer kitap alınıp okunduktan sonra satılacaksa satın almayada gerek yok. Okuma ihtiyacını kütüphane üyelikleri giderebilir. Bazı insanlar kendilerine hediye gelen kitaplar haricinde ilgi duydukları kitapları alır. Zamanla ŞAHSİ KÜTÜPHANESİni oluşturur. Bazı şahısların kütüphaneleri meşhurdur. Mesela Atatürk'ün kitapları. Mesela İlber Ortaylı'nın cumhurbaşkanlığı külliyesine hediye ettiği kitaplar gibi. Atatürk okuduğu kitaplara bazan işaretler koymuş, notlar almıştır. Bu tarz okumayı toplumdaki pekçok kişi yapar. Bazan renkli fosforlu kalemlerle dikkat çekici işaretler konur. Satırların altı-üstü çizilir. O kitapların ŞAHSİ KÜTÜPHANEDEKİ yeri ve önemi ayrıdır. Ne satılır, ne hediye edilir. Hatta okuması için birine emanet bile verilmez. Çünkü yeri gelir münazaralarda referans kaynak olarak gösterilir.
Durum böyleyken raflarda bir kitabın fuzuli durması vatan hainliğidir.