Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

Küçük Hesaplar

Küçük Hesaplar

Bir GSM operatörüne girmek veya eve İnternet bağlatmaya kalktığın zaman firmalar, karşına bir yıllık veya iki yıllık bir taahhütname çıkarıyorlar. İhtiyaca binaen bu sözleşmeyi ya bizzat imzalıyorsun ya telefonla onay veriyorsun ya da mesajla taahhüdü kabul ettiğini bildiriyorsun. Taahhütten amaç süresi içinde çıkmamanı sağlamaktır. Taahhüt olsun. Zira firmalar düzenledikleri kampanyalarla müşteri çekip müşteriyi 1/2 yıl kendilerinde tutmak istiyorlar. Buna bir sözüm yok.

Ya aldığın hizmetten memnun değilsen? Hattın her yerde özellikle ihtiyacın olduğu yerde çekmiyorsa veya aldığın hizmet sık sık kesintiye uğruyorsa ya da firma, 16 Mb hizmet vereceğim diye söz verdiği halde hızın 4 ila 8 Mb kadar bir hıza sahipse, bu durumda "Verdiğiniz hizmet ile taahhüt ettiğiniz arasında uçurum var. Ben verdiğiniz bu hizmet-sizliğ-inizden memnun değilim, çıkmak istiyorum" dediğin zaman karşına yüklü bir fatura çıkarılıyor. Çıkardığınız bu fatura yüksek değil mi dediğinde "Efendim, siz kampanya dahilinde bu hizmeti şu fiyattan alıyorsunuz. Normalde aldığınız bu hizmetin fiyatı şu kadar. Vazgeçtiğiniz zaman normal fiyat üzerinden hesap yapılır" cevabı alıyorsun. Güya sözleşmede taahhütten vazgeçme halinde müşteri lehine olacak bir ödeme yansıtılacaktı. Müşteri lehine durum bu ise müşteri aleyhine olacak taahhüdü varın, siz düşünün. Halbuki ticarette esas olan müşteri memnuniyeti değil miydi... Bu durumda doğru dürüst hizmet alamasan da ya taahhüt sürenin bitmesini bekleyip geri kalan zaman diliminde de sağılmaya devam edeceksin ya da her şeyi göze alarak çıkarılan yağlı faturayı ödeyip kurtulacaksın. Yani hangi yolu tercih edersen et, yolunan sen oluyorsun. Memnun olmadığın bu durumla ilgili hakkını aramak için tüketici hakem heyetine müracaat etsen, uzun iş. Zira kim uğraşacak…

Taahhüt işleri, iki tarafı da bağlayan bir sözleşme iken nedense Türkiye'de bu işler sadece tüketiciyi bağlamaktadır. Çünkü hiçbir firma, verdiği hizmete yoğurdum ekşi, "Söz verdiğim hizmeti yerine getiremiyorum, bunun karşılığında sözleşmeyi feshedelim" demiyor.

Türkiye'de müşteri aleyhine işleyen bu taahhüt işleri, bazı küçük esnafı aklıma getirdi. Bir zamanlar daha çok yaygın olsa da şimdilerde az da olsa devam ettiren esnaflar var. Bu tür esnafların işyerinin görünür yerinde "Satılan mal geri alınmaz" yazar. Bazısında da "değiştirilir" ilavesi olur. Bu yazıyı görür görmez moralin bozuluyor. Ya almadan çıkıyorsun ya da almak durumunda kaldı ise geri vermek veya değiştirmek mesele. Çünkü kırk dereden su getirir  sana esnaf. Malı satarken ki kibar halini ara ki bulasın. Üzerine de bozuk çalar. Halbuki sair zamanlarda esnaf "Müşteri veli nimetimizdir", "Müşteri memnuniyeti esastır", "Şikayetinizi bize, memnuniyetinizi dostlarınıza iletin" der. İş başa düşünce yani aleyhine bir durum ortaya çıkınca maalesef felsefesi değişiveriyor. Bu yüzden bu tür küçük esnaf, durmadan müşteri kaçırır ve büyüyemez. Çünkü vatandaş büyük mağazalara yönelmektedir. Vatandaşın büyük mağazaları tercih etmesinde ürün çeşitliliği, ürün kalitesi, fiyatının görünür olması, taksit imkanının olması gibi nedenler sayılabilir. Ama en önemli nedeni de aldığı ürünü şartsız geri verebilme seçeneğinin olmasıdır. Bu düşünceyle çalışan büyük mağazalar daha da büyürken küçük hesap yapan küçük esnaf da küçük olarak kalmaktadır.

Verdiği daha doğrusu veremediği hizmet dolayısıyla önüne "Daha şu kadar taahhüdünüz var" diye müşteriye aba altından sopa gösteren ne kadar firma varsa nazarımda, günü kurtarmaya çalışan ve küçük hesap yapan esnaf gibidir. Bu alanda hizmet(!) veren bazı firmaların büyük göründüğüne bakmayın. Rekabet ortamı olmadığı için büyüktür. Tekelcilik kırılıp karşısına daha iyi hizmet verecek bir başkası çıksa büyüklüğü falan kalmaz. Hasılı tüm imkanları kendi lehine olacak şekilde hesap yapanlar küçük hesap peşinde olanlardır. Er veya geç önce küçülür, sonra yok olur giderler.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Barbaros Ulu Arşivi
SON YAZILAR