Muhammet Yavaş

Muhammet Yavaş

Çünkü sükûnetimizi kaybederiz

Çünkü sükûnetimizi kaybederiz

İnsanlar neden gür sesle bağıra bağıra konuşur? Vakit vakit benim de sorguladığım, fark ettiğimde durup kendimi dinlediğim uzun bir zamandır aklımda olan bir konu.

Alimlerden biri bir gün Basra köşesinde gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir topluluk görmüş. Talebelerine dönüp: “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.

Talebelerinden Süleyman: “Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince âlim:

“Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden gür bir sesle bağıra bağıra konuşuruz? O şahsa söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat anlatabilecek iken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?” diye ikince defa sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca başlamış anlatmaya:

“İki insan birbirine sinirlendiği vakit, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak yoldan birbirlerinin gönlüne seslerini duyurabilmek adına bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok hiddetlenirse arada açılan uzaklığı kapatabilmek için o kadar çok hür sesle bağırmak gerek.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine uysalca konuşurlar, çünkü gönülleri birbirine yakındır, arada uzaklık ya yoktur ya da çok azdır.

Peki, iki insan birbirini gönlüne koyarsa ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü gönülleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Şimdi bir vakit sonra sohbetlerine bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerinin gözlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra âlim talebelerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız vakit gönüllerinizin arasın uzaklık girmesine müsaade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak kelimelerden uzak durun. Aksi bir durumda mesafenin arttığı öyle bir zaman gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz…

Ne demişler:

“Zerzevatçı bağırır, sarraf bağırmaz. Eskici bağırır, antikacı bağırmaz. Söyleyecek sözü, fikri kıymetli olan bağırmaz.

Bağıran düşünemez. Düşünmeyen kendiyle kavga eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammet Yavaş Arşivi
SON YAZILAR