Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

CEMAAT-SİYASET-TARİKAT

CEMAAT-SİYASET-TARİKAT

Son zamanlarda yine cemaatler gündem alıyor ve uyuyan İslam karşıtı veya İslam’ı tam yorumlayamamış hücreler atağa geçti. Bu kesimler cemaatler ve tarikatlar üzerinden İslam’a ve güya tolerans gösterdiği için iktidara yüklenmeye başladılar.

Türk Milletinin gerçekten güzel hasletleri var. Yeri gelir haksızlığa karşı gelir, yeri gelir kendinden olmayanlara bile yapılan zulme “dur” der, daha da ileri üzerine giderseniz, savaşır ve düşmanı yener. Bunun bir sürü tarihsel ispatı var. Burası tamam da, öbür taraftan bu “necip milleti” ahmak veya aptal yerine koymaya çalışan “yabancı ve yerli çağdaş yobazlar” da yok değil.

Cemaatlerin gündeme gelmesinde, Başkanlık seçiminden sonra zamanlama dikkat çekici. Bu sefer, Adnan Oktar olayı diyebiliriz ancak çağdaş yobazlar her anı değerlendiriyor. Din tarihçisi değilim ama bildiğinim kadarıyla tarikatlar Hz. Ali ve Hz. Ebubekir’e kadar dayanıyor. Cemaat veya tarikatlarda esas olan Allah’ı anma ve onun adını zikrederek Allah’a yaklaşmadır. Bu bir ibadet şeklidir.

Allah’ı anma iki türlü olmakta, bunlardan biri cehri (açık-sesli), diğeri ise hafi (gizli-sessiz) dir. Mesele buradan çıkmakta ve cezbeye (trans) haline gelen Zakir (zikir ehli) aklın almayacağı birtakım güçlerle donatılmakta ve zikir halinde (güç ve zevk) işler yüklenmektedir.

Bunlar işin bir tarafı. Diğer yandan cemaat-tarikat serisinde akla hep “İslami cemaatler ve tarikatlar” gelmektedir. Hatta İslami cemaat ve tarikatları İsrail ve MOSSAD kurduğunu ve bunu kurmakta esas sebep de İslam’ı yozlaştırmak ve Müslümanları bölmek olduğunu iddia edenler bile var. Birilerine göre İslami cemaat ve tarikatları İsrail kontrol etmektedir. Son 50 yıl böyle olabilir. Ancak Hz. Ebubekir ve Hz. Ali zamanında da mı MOSSAD ve CIA vardı, bilemiyorum.

İşin başka bir ucunda da, türlü bahanelerle, “iktidarın, İslami cemaat ve tarikatlar üzerine gitmesini” teşvik amacıyla iktidarı kışkırtma hedefleri de yok değil. Böylelikle, bu uyanıklar “bir taşla iki kuş vurmuş” olacaklar. Buna da çok gülüyorum ve Kayserilinin tabiriyle “alın da kaçan nı” diyorum.

Efendiler, meşru zeminde, icraatta, zikirde, hizmet yolunda kimin ne olduğu kimseyi ilgilendirmez. Tarikatlar ve cemaatler, bu ülkeye bir zamanlar çok kan ve can vermiş, imanı yeşertmiş, ceberrut döneminin İslam’ı bitirmeye çalıştığı dönemde, diriltmiştir. Bu arada elbette sahtekâr, düzenbaz, sahte şeyhler, istismarcılar da olmamış değil. İslam ve Müslümanlar bir şekilde, her zaman din dışılar ve diğer dinlerin hedefinde yer almıştır. Müslüm-Fadime, FETO, şimdi de Adnan, değil mi? Adnan’ın kedicikleri yeni ortaya çıkmış değil. Neredeyse 40 yıldır bizim kuşak bunları bilir. Hiç de meyletmedi. Bunlarla daha çok yüksek sosyete ve laikçiler ilgilendi, kediciklerle seyre ve sefaya daldı.

Burayı da anladık da, cemaat ve tarikatlar dendiği zaman neden akla hep İslami olanlar gelir. İslami olanlardan kastım elbette dinini temizce, Kur’ani ve sünnete uygun yaşayanlar, sahtekârlara konu olanlar da değil; bizim ki, İslam dışındaki diğer cemaat ve tarikatlar gelmez. Bunların iktidarca meşru belgelerle üzerine gidilmesi, acaba, laiklerin bunu bahane ederek kendi senaryolarını gerçekleştirme için bir bahane olabilir mi diye de düşünmek gerekmez mi? Kanaatimce gerekir. Yine bu laikler, kendi cemaat ve tarikatlarını temize çıkarma için bir bahane olabilir mi? Olabilir. Bu ülkede farklı isimlerle gizlenmiş olan bir sürü tarikat ve cemaatler de var. Bunların birçoğu “Gezi olaylarında” da açığa çıktı. FETÖ, DHKPC, PKK, IŞİD, daha bilmediğimiz neler, neler. Masonluk da nedir ki diye sormadan geçemiyoruz. Onlar da Global Cemaat. Adnan da zaten, Mason olduğunu söylüyor. 

Gerçek bir Müslüman ve onların oluşturduğu, Hakk’ı yaşayan, O’nu tebliğ eden, bağlılarına öğreten, talim ve tedris ettiren toplulukların üzerine kimse gitmesin. İslam’ın kendisi zaten cemaate dayanır. İbadet etmek, hacca gitmek, cihat yapmak, hayır-hasenat vermek için cemaat olmak gerek. Sahtekârlar zaten kıskaçta ve bu konular sadece iktidarın değil, dinli ve dinsiz de olsa tüm ülke halkının göz ucunda olması gerekir. Hedef saptırmayalım ve işimize bakalım. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR